Deli Veli^
Aklını yitirmiş dediler bir adamdı,
Akli dengesi mi bozulmuş,
Mecnun mu olmuş?
İmamdım köyün birinde,
Yolda belde, tarlada, serinde
Alaca karanlıkta, gecenin birinde
Karşılaşırdım ikide birde
Coşkun ne gezersin bu saatte?
Davranışları aşırı ve taşkın olan
Çılgın anlamı vardı adında.
Cevap vermezdi ileri geri sallanıp
Beklerken yerde, aklı kadında.
Gören bizi sanır deli, konuşuruz!
Usludan yeğdir, akıllıdır delimiz!
Bu öfken kime, desene neye? nelere,
Diş biler sürekli bilinmeyenlere
Namluda çıkacak fişek, yayda ok...
Söylenirken kaçar bazen dilinden
-Ben delinin biriyim,
-Ateşe girerim, severim
Boynunu kırar gebertirim
...
Delisi olmak derler ya, nerdeyse her sabah yolumda Coşkun
Konuşurken akıllıdır, bazen uçarıdır
Deli deli akar lafıda bura bura tıkar
Konuşmaz hiç, suskun, kimseyle
Elindedir heybe gibi eyer gibi kese
Görünce yolda önce utanır edeple
Sonra açılır geveze de denmez söze
...
Allah için tutmak isterim elinden
Lakin saklıyorum çomağı deliden
Herkesi bilir anladım, köyde tanır
Acırım, derler deli deliden hoşlanır
İki kişi var hep kızar onlara okur
Taş atsan delime ucu bana dokunur
Dedim Coşkun kimin kızı güzel,
Doldu bir anda çağladı,
Hıçkırığa bağladı.
Ne oldu anlamadım,
Sessizce sükut etti, dağladı.
İkrar dedi iftira dedi yine ağladı.
Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış,
Nefes aldı açtı, durdu konuşmaya
Deliye döndü başladı anlatmaya
- Hoca,
Hocam bana her gün bayram
Dediler ardımdan kapıyı çalmış
Ne edep bırakmış ne haya, kaçmış
Yapmadım, iftira tuzak kurdular
Girdiğim kapıda olan iki duldular
Bir kadın ölmüşmüş bana buldular
Geldi cenderme kelepçe vurdular
Bana da demediler hakime sordular
Bir anamdan bir bende konuştular
Çıkardılar Mahkemeye
Ey hakim derler deli adımı severim
Adım Coşkun, sokaklarda gezerim
Girdim eve amma oraya çağırdı
Kadin iki idi biri kör biri sağırdı
Yemek kabı vardı, elinde tencere
Rüzgar esiyordu, açıktı pencere
Bir kişi çıktı dışarı atladı camdan
Tencere düştü yere sağır kadından
Kör olan kapı önünde yatıyor
Ses yok da nefes feryat figan
Aradılar orman bekçisi aldı beni
Dediler yakaladık, yırttılar yeni
Diyemedim, ablam çağırdı diye
Dövdüler beni taş, sopa niye
Açtım gözümü sarılı idi kel kafam
Kaybettim sanki, gelmiyor irfan
Ne zama buraya geldim gözüm açık
İlaçla uyuttular hep şuurum kaçık
Hatırlıyom adamı, kaçıyor camdan
Keser vardı elinde, kanıyor sapından
Hayal geliyor arada, yok hafızam
Çok dövdüler sanki korkar oldum
Düzelmedi bendeki, saçları yoldum
Çıktım revirinden düşürdüler yola
Düşmesin diye girdiler iki kola
Böyle oldu adımdaki deli
Karar ver, demeli mi, gülüp geçmeli mi?
Şimdi bana ceza ver kalayım içerde
Yoksa yakacam köyü, yangın içerde
...
Karar vermiş hakim bırakmış salmış
Coşkun köyde, aklı da orda kalmış
Biraz eksik geldi, gittiğinden farklı
Duruşu bakışı değişik yandan çarklı
Ne yapsalar düzelmedi bizim deli
Çok özledim Coşkun, görmeyeli
....
Dediler bir gün girmiş içeri
Camdan kaçanı görmüş firari.
Koşmuş ardında yetişmiş bari
Yakalamış da kalmamış mecali
Zorlamış bunu adam, kurtulmuş
Kaçarken atmış cingi taşı vurmuş
Tam kafasına değmiş attığı taş
Delinin taşı ilk defa yarmış baş
Yine gitmiş hakime; demiş söyle
Anlatmış hepsini, oldu böyle böyle
Hakim istemiş doktor raporlu kağıt
Gelmiş hemen vermiş olumlu kanaat
Aslı ordan gelirmiş deli olmuş veli
Artık kağıdı var olmuş tescilli
Artık deli veli, evliyadır kendisi
Kayıt Tarihi : 9.1.2021 12:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ömer Duru](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/09/mahallenin-delisi-12.jpg)
"Delinin biri bir taş atmış kuyuya..
Kırk akıllı çıkaramamış..."
Bunlardan sadece biri...
Deliden akıllı çıkar mı, çıkıyor işte..
Yeter ki kendini akıllı sananlar delirtmesin!
Ne kendini, ne de "adını deliye. ........ ........"dolayanları......
Demem lazım..
Delisiz köy olmaz...
Onların çoğu da kendince velidir, o köyün, kentin sevilenidir..
Hatta bolluğu, bereketi..
Coşkun da onlardan biri mi, ne bileyim?
Şiir sonunu öyle bağlıyor da..
Yaşananlardan ders çıkarır, konu bulur, şiirleştirir şair..
Geleneğimizde var..
Halk edebiyatında..
Bu da onların "serbest vezin" biçiminde olanı...
İlginçti, ders çıkarılacak bir öyküydü..
Tebrikler Ömer Bey, Kardeşim....
Sayın Hocam;
Garip kimsesiz sessiz ve yufka olur
Canı sıkılan iftira atar
Çamur atar
Kimsesiz olanı korumak vazifemiz olmalı.
Garibe sahip çıkmalı.
Yoksa ötekine göre akıllı yok toptan deliyiz.
Şiir içinde deli ile ilgili otuzdan fazla atasözü ve deyim kullandım. (...çonağımı sakladım. gibi)
Veli bir kendisi vesselam
Allah'a emanet olun
Rubai ya da beyit tarzından vazgeçtim de ondan Hatice Hanım
Dörtlük ve ikilik yazmadığımdan. O zaman zorlayıcı oluyor ve istenileni veremiyorum. Serbest nazım daha kolay geliyor.
Teşekkür ederim.
Her akıllıyım diye geçinende biraz kenarından, köşesinden bir iki milim tahta oynaması vardır...
Mesela ben bu sitede çok akıllıyla karşılaştığım için, kendimden şüpheleniyorum acaba diye...
Baksana etrafa kimde ne olduğu bilinmiyor, herkes de kalem keskin, milletin ağzından kehribar gibi sözcükler dökülüyor..
Değerli kardeşim ben olaya biraz latife yollu yaklaştım...ama siz gerçekten emek harcamışsınız...değişik bir çalışma olmuş..Kutlarım...Selamlar..
Abim ellerinizden öperim.
Eksik olmayın
Sağ olun
Teşekkür ederim
Yorumunuza
incelik gösterip yazdığınız cümleye.
Varolun
aklı olmayanlardır.
Evrenin tamamında insanlar varsa
eğer. Mutlaka deliler dünyadakiler
olurdu. Ama gene de kainatın kalbi
bu dünya olsa gerek.
Deli olmayınca VELİ olunamazmış.
GENE DE AKLIMIZA MUKAYYET OLALIM.
NEDE OLSA +DÜNYADA YAŞIYORUZ..
ELLERİNİZE SAĞLIK
TEBRİKLER SAYIN DURU
Abi yorum çok güzel.
Teşekkür ederim.
Sağolun
TÜM YORUMLAR (7)