Delice gelirdi poyraz,
Nemrut Dağı’ndan Kâhta’ya doğru…
Sokaklarda toz bulutu oluşurdu,
Terk ederdi yapraklar dallarını,
Kuşlar gibi uçuşurdu…
Horon tepen Lazlar gibi,
Durmadan titrerdi pencere camları…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.