Eski bir rüzgârın sırrını paylaşıyorum her yalnızlığımda
Bir ıslığın sırtına tutunarak anıların bohçasını açıyorum
Bir yemin gibi büyüdü göğsümde bu aşkın hazin portresi
Fırtınalar yıprattı gönlümü, kayboldum senin gözlerinde.
Yaşanmamış başlangıçların sancılı dalgalarında büyüdük biz
Hep bir menzilde buluştuk, gün batımında aşka restler çektik
Hasretin sürgün kışlasına durmaksızın yağdı hazan yağmuru
Hep özleme çıktı yollar, büktükçe yüreği gelgitlerin sorgusu.
Nedensiz davalar biriktirdik aşkın raflarında, tükendik hazanla
Her ah’da sızladık, bir ileri, iki geri giderek yarıştık biz zamanla
Çığlıklar ektik yeryüzüne, sonsuzluğu kucakladık yine de aşkla
Bitimsiz bir molaydı aşkımız, zemheriler biçtik kara kışlarda.
Sus desem sana yar, kadın dünyamda ruhumdaki sonsuzlukça
Hiç küsmedim, kızmadım sana, yaşattın yıllarca aşkın saflığını
Senli masalların saraylarında okşadın sana sevdalı varlığımı
Derin kuyulardan çıkardın bedenimi, alevlere attın hicranımı
Mağrur bir yolculuktu aşkımız, bir sen söndürürsün yangınımı.
Alışkanlığımsın sen, bileğimdeki prangalar çözülür bir bakışınla
Eski bir romanın sayfasısın bende, yüreğimde kal asırlarca
En coşkulu yürüyüşümsün sen, gölgeni ararım sokaklarda
Senli düşlerin anlarıdır taptığım, tarifi imkânsızsın lügatlerde
Dağda kaya, denizde tuz, gökte bulutsun sen, gönlümdeki yüce aşkla.
Sensin her sabah baktığım ayna, soframdaki çeşnimsin bir tanem
Saçlarımı okşayan rüzgârımsın, sensiz geçecekse mevsimleri istemem
Bir nefesçe çekerim seni içime, sen yoksan içinde lokmayı bile çiğnemem
Söndür içimdeki lavları, düşlerime gelmeyeceksen güneşi bile dilemem.
En uzak yolculuklara çıkalım birlikte, gemiler bizimle yırtsın yelkenlerini
Sensizlik acılarını çekemiyorum, iptal etsinler yokluğunun rötarlı seferlerini
Geç kalmışım seni sevmelere kadınım, kırıp atmak istiyorum hazin saatleri
Tanımsız bir isteksin bu tende, avuçlarımdaki çizgilerde ara kaderimizi
Tek korkum seni kaybetmek, kıyamet olmadan gel al yârim emanetini.
Kayıt Tarihi : 7.2.2011 10:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir özlem ikindisi, tarifi olmayan bir mutluluk beklentisi, yapayalnızların ruhuyla ortak olduğu bir düş çeşnisi ve sonrasında da yudumlara bölünen ve hayata serpiştirilen bir paylaşımın düşsel resmi... Böylesine anlamlı bir sofraya emek veren, sesiyle, yüreğiyle ve değerli vaktiyle bu ömür hücresinde mutlulukla gülümseyenlerin öyküsü... Yürek damlalarımı bir menzilde toplayan ve sonrasında asil yürekleriyle sizlere sunan sevgili Azra'ya ve Fırat Efe Polat'a şükranlarımla... Yürekleri var olsun...
Saygılar
kutlarım
namık cem
TÜM YORUMLAR (11)