Saklamıştım güya kalp çiçeğimi,
Bal arısı gize geldi bir anda.
Yıllarca boş kalan aşk peteğimi,
Örmek için öze geldi bir anda.
...
Kara bir kışa dönmüştü sıcağım,
Yaş çalılarla dolmuştu kucağım,
Tam sönmeye yüz tutmuşken ocağım,
Bir kıvılcım köze geldi bir anda.
...
Bağda koku saçmasını beklerken,
Baharlarda açmasını beklerken,
Hazanlardan kaçmasını beklerken
Gül yaprağı güze geldi bir anda.
...
Herkes turnayı gözünden vururken,
Omuzda silahım paslı dururken,
Gönül namlusu hedefi ararken,
Yavru ceylan geze geldi bir anda.
...
Kestim sanmıştım düşmanın başını,
Yıktım dedim burcunun her taşını,
Tam kazandım derken aşk savaşını,
Yârdan bana füze geldi bir anda.
...
Gönül ocağımı yakmam diyordum,
Bir kadına aşkla bakmam diyordum,
Ben nazar boncuğu takmam diyordum,
Tüm savlarım göze geldi bir anda.
...
Kayadan su akıtan asa gibi,
Firavun karşısında Musa gibi,
Kundaktayken konuşan Îsa gibi,
Suskun dilim söze geldi bir anda.
...
Gururum, pençesi aşk şahininin
Dinlemez sözünü kalp kâhininin.
Mağrur bir komutanken fatihinin
Karşısında dize geldi bir anda.
Kayıt Tarihi : 28.3.2023 22:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!