Madlen / Bir ömürlük aşk

Zafer Zengin Etnika
1608

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Madlen / Bir ömürlük aşk

Yarım asırlık
Zor kavuşulup
Kolay kaybedilmiş aşk
Seni düşündüm şarkılar da
Seni yazdım
Şiirlerimde
Kitaplarım da

İlk aşk /

Hep karanlık geceler
Resmin ışıyor şimdi
Rusya ovalarında
İlk aşkımdın
Son da oldun ya

Yıllar sonrası /

Ölümlere geldi
Yediverenler madlen
Tek kaldım
Parke döşeli odalarda
Sen yoksun diye yürümedim
Çarşı Pazar gezmedim
Parklarda güvercin sevmedim
Dört duvar arasında
Sana bakıp seni bekledim
Çürüdüm madlen
Senli düşler içinde
Yıllar sonrası
Saçların kızıl mı hala

Ağır ağır geldi ölüm /

Öldüm madlen
Can verip binlere
Akıl olup
Yol gösterip
Beklentisiz şifalar dağıttım
Bilirsin insandım
İnsanı davam yaptım

Düşlerde çocuk istiyorum /

Düşlerimde
Çocuk istiyorum hala
Mavi gülen gözlerinde

Saçları kızıl olsun
Erkek olursa
Adı memed ya da gurbet

Veda /

Yoruldum madlen
Çürüdüm
Senli düşler içinde
Gidiyorum
Su ver çiçeklerime unutma

| Seni düşünmekten hiç vazgeçmedim.. akerdiyon çalmayı öğrendim.. mody blues “ nights in white satin “
abba “Chiquitita “ çalıyorum..klavyeyi tenin sanıp..akerdiyonumu sen sanıp sarılıyorum.. |

Vasiyet /

Madlen
İyi bak çocuklarıma
Unutma

Veda /

Elveda
Dokunma kızıl saçlarına
Su ver çiçeklerime
Unutma

Aşk /

Aşk güzel şey çocuklar
Zor olsa da
Her yürek yaşamalı
Yoksa kalmaz
Hayatın manası
//Aklımda hatırası

Çok özeldi aşkları..o yüzden hocamın anlattığı kısımları şiirde yazmadım..

Değerli büyüğüm..komşum ve hocam Selçuk ALSAN’ın aziz anısına ve onun unutamadı aşkı MADLEN’e...

'Aklını kılıç, yüreğini kalkan, devrimci ruhunu zırh olarak kullanan ve ömrünü mantıksızlık, taş kalplilik ve yanlış kurallarla savaşmaya adamış bütün 20. yüzyıl ŞÖVALYELERİNE..'
Doç Dr. Selçuk Alsan

Doç. Dr. Selçuk ALSAN Kimdir!

TÜBiTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin tam 348 sayısına imzasını atan Doç. Dr. Selçuk Alsan 'ı, 3 Aralık 2000'de yitirdik. Uzmanlık alanı olan tıp konularının yanı sıra, satranç, matematik, hayvanlar, bitkiler, fizik, kimya, genetik, zeka oyunları gibi pek çok konuda Bilim ve Teknik dergisine hazırladığı yazılarıyla kuşaklan aydınlatan Dr. Alsan, bilimadamı olmasının yanısıra Atatürk ilkelerinden ödün vermeyen, öğretici ve yardımsever kişiliğiyle de tanınıyordu. TÜBİTAK mensuplarının Selçuk Hocası'na tüm okuyucularımız adına, bizlere öğrettiklerinden dolayı gönül dolusu teşekkürler, sevgiler ve saygılar sunuyoruz.
Bazı bilimadamlan vardır, bildiklerini herkese öğretmek için ellerinden geleni esirgemezler. Bu insanlar yaşamlarım, bilimi yaygınlaştırmak, gençlerin bilime olan susamışlığını gidermek için ayırmışlardır. Dr. Selçuk Alsan, ülkemizin bilim ordusunun kalemlerinden, bu meçhul askerlerinden biriydi.
1934 yılında Gemlik'te dünyaya merhaba dedi, ama çocukluk ve gençlik yıllan İstanbul'da, Kandilli ve Üsküdar'da geçti. Ortaköy'de Gazi Osman Paşa Ortaokulu'nda ve Kabataş Lisesi'nde okudu. 1951 'de Haydarpaşa Lisesi'nden pekiyi dereceyle mezun oldu. Zaten, ilkokulun birinci sınıfından tıp fakültesinin son sınıfına kadar 17 yıllık öğrenim yaşamında hep başarılı bir Öğrenciydi; bu basan onun yaşamında sahip olduğu ve bundan dolayı övünç duyduğu değerlerden biriydi.
1951 yılında, üniversite giriş sınavlarında Türkiye çapında en yüksek puanı aldı ve çocukluğundan beri hayalini kurduğu İstanbul üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi. Altı yıl sonra, 1957 yılında genç bir doktor olarak bu okulu da pekiyi dereceyle bitiren üç kişiden biriydi Selçuk Alsan. Üniversite yıllarında, kitap alabilmek için yazlan değişik işlerde çalışır; yemeğe para harcamaz, Kızılay'ın aşevinde karnım doyurur ve bu yolla artırdığı parayı yine kitaba yatırırdı. Dr. Selçuk Alsan'ın kitap aşkı ölene değin devam etti. Evindeki tek hazinesi kitaplarıydı. Ölümünden sonra, kendi isteği doğrultusunda bu kitaplar TÜBİTAK'a bağışlandı.
Askerliğini yedek subay olarak yaptı. Daha sonra, 1959-1964 yılları arasında, ABD'de Temple Üniversitesi Albert Einstein Tıp Merkezi, New York Downstate ve Iowa Üniversiteleri'nde, iç hastalıkları dalında, beş yıl boyunca asistanlık yaptı. 1965'te de iç hastalıkları uzmanı oldu. Sonraki dört yıl Montreal'de tıp çalışmalarına devam etti. Montreal üniversitesi Deneysel Tıp Enstitüsü'nde, Prof. Hans Selye'nin yanında geçen yıllardan özel bir önemle sözederdi.
1969 yılında ülkesine dönen Dr. Alsan, 1971 yılına değin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi iç Hastalıklar anabilim Dalı'nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1971 yılında TÜBİTAK'a girdi. Bu adım Dr. Alsan'ın yaşamındaki dönüm noktasıydı; çünkü TÜBİTAK'ta tıp enformasyon uzmanı olarak çalışmasının yanısıra Bilim ve Teknik dergisine de yazılar yazacak, çeviriler yapacaktı. Dergi onun için şu anlama geliyordu: Bildiklerini, milyonlarla paylaşabileceği bir olanak. Hemen kolları sıvadı; Bilim ve Teknik dergisinin, popüler bilim yayıncılığında Türkiye'nin en önde giden yayını olmasına büyük emeği geçen editör Nüvit Osmay'ın yönlendirmesiyle Aralık 1971'de, 49. sayıda, 'Niçin ve Ne Görmekteyiz? ' başlıklı, Dr. Colin Biakemore'e ait makaleyi, New Scientist'den çevirdi. Dr. Alsan'ın, Bilim ve Teknik dergisindeki bu ilk yayını, genlerin ve çevrenin gelişmemizdeki göreli rolleri üzerindeki tartışmaları yakından ilgilendiren bir buluşu anlatıyordu. Dr. Alsan, sonraki 29 yıl boyunca, hatta ölene değin Bilim ve Teknik'e yazmaya devam etti. Ne büyük bir birleşmedir ki, Aralık 2000'de, derginin 397. sayısında Dr. Alsan yine gen teknolojisini yakından ilgilendiren, Science'den çevirdiği bir makaleyle okuyucularına veda ediyordu. Makalesi, 'Doku Mühendisleri Kemik Oluşturuyor' başlığını taşıyordu. Bu yazısında, doku mühendisliğinin ilk büyük uygulamalarından biri olan kemik onanınım, yeni ara maddeler kullanılarak kemik büyümesinin hızlandırıldığını, gen tedavisinin, kemik oluşturma proteinlerinin ve kök hücrelerin kemik onarımındaki yerini Dr. Alsan hasta yatağından okuyucularına müjdeliyordu. Bu son yazısını l Aralık 2000'de gördü ve 3 Aralık'ta herkese veda edip gitti.
Dr. Alsan'ın mutluluğuna mutluluk katan bir olayı sizlerle paylaşmak isteriz. 1987 yılında Bilim ve Teknik dergisince düzenlenen okuyucu anketinde Selçuk Alsan'ın bilmeceler köşesi okuyucularımızın en beğendiği köşelerden biri, hatta birincisi seçildi. Selçuk Alsan, anketin sonucunu öğrendiğinde sevinçten havalara uçtu. Bir popüler bilim yazarının tadacağı, elde edeceği daha önemli ne olabilirdi ki? Okuyucusu onu birinci seçmişti. Bu sevincini herkesle paylaştı; hatta kitaplarına yazdığı biyografisinde bile Dr. Alsan bu anketin sonucuna hep yer verdi.
Yaşamım bilime, bilimsel ve edebi içerikli kitaplar yazmaya adayan Selçuk Alsan Hoca, 2000 yılının başlarında, TÜBİTAK'tan emekli olduktan sonra da TÜBİTAK Başkam Pof. Dr. N. Kemal Pak’ın teklifiyle yine kurumunda danışman olarak çalışmalarını sürdürdü, dergisinde yazılarını yazmaya, çıktığı son yolculuğuna değin devam etti. Bilim ve Teknik dergisine yıllar yılı hazırladığı bilimin hemen her konusunu ilgilendiren yazılan, bilimin hemen her konusunu ilgilendiren yazılan, satranç, dama ve bilmeceler köşeleri onu okuyucularının ve dostlarının gözünde ölümsüz kılıyor. Sana özlemle güle güle diyoruz Selçuk Hoca.
Gülgün AKBABA

Yazısından faydalandığım Gülgün AKBABA’ya sonsuz teşekkürler..

09.09.2004

Zafer Zengin Etnika
Kayıt Tarihi : 10.9.2004 13:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zafer Zengin Etnika