Madımak Şiiri - Yorumlar

Kin ve nefretle beslenenlerin varacağı yer barış olabilir mi? ve hangi inançta yeri vardır bunların?

.''Madımak''Şiir Hakkında başlıklı yazınızdaki düşüncelerinize katılmamak mümkün değildir.Aydın gecinen yazar,çizer ve örgütlerin bu dediklerinizi düşünüp bir özeleştiri vermeleri ve yarınlara daha gerçekçi,daha tutarlı ve daha çağdaş düşüncelerle bakmaları gerekmektedir.Var olan ve de yaratılacak buna benzer insanlığın yüzkarıası olaylaraın sağlıklı bir çözümü için özeleştiri vermeleri ve olaylara temelinde bakmalıdırlar.Yüzeysel çözüm ve önerilerin yerine getirilmesi katmerleşmiş bu ve benzeri durumları ortadan kaldırmaz kalıcı bir çözüm getirmez bence..Duyarlılığınız için teşekkürler..

Hayat içinde yaşarken karşıma üç düşünce çıktı...

kendini dayatan düşünceler
kin ve nefretten beslenen düşünceler
akıl ile yürüyen, sevgiyi, saygıyı öne çıkaran düşünceler..

Osmanlı dönemindeki olaylar nedeniyle yıllarca kin ve nefretle kendini besleyenler, cumhuriyet döneminde Kemalizm arkasına sığınarak, karşıt düşünce gördüğü düşüncelere, inançlara bütün kinlerini dökerek, düşmanlığı kaşıdılar.

toplumlar nefretleri, kinleri kaşıdıkça asla gerçeler üzerinde buluşamazlar.

dünyada hiç kimse madımakta yaşananları mazur gösteremez..

ancak madımakta aydın diye toplananların yazdıklarını, çizdiklerini, kemalizmi arkalarına alarak karşıt gördüğü sünni anlayışlara karşı yürüttükleri kampanyaları, tavırları görmezlikten gelerek olayları değerlendirmekte sanıyorum aydın kimliğiyle asla bağdaşmaz.

Eğer şunlar sıradan, riyakarca sözler değilse,

Alevi sünni kardeşiz. Hepimiz aynı kitapta buluşuyoruz..

sözleri riyarakarca değilse, o zaman, kin ve nefretlerin kaşınmaması gerekir.

Hiç kimse kim ve nefretleri kaşıyarak gerçeklerle buluşamaz, kardeşlik bağları oluşturamaz.

Kin ve nefretler kaşındığı zaman, karşıtlarında kaşıyacağı nefretler kinler vardır.

bir yandan kardeşlik, sevgi türküleri söylerken,

diğer yandan, yüz yılların nefretiyle suçlamalar göndermenin,

insanlık ve barış adına ne kazandıracağını düşünmeyen akıl sahiplerinin, akıllı olduklarını düşünmek zordur.

Müslümanların Allah'ı, dini, kitabı, peygamberi ile alay edenlerin, insanlıkla, barışla, kardeşlikle ne ilgileri olabilir ki?

Empati yapıp, biz ne yapıyoruz diyeceklerine, kendilerini aydın kabul ederek, arkasına yasaları, kemalizmi alarak, bir anlayışı tamamen horlayan, tahkir eden, alay eden, suçlayan, böylece toplumu kaşıdıkça kaşıyanların, hangi fikirlere, kimlere alet olduğunu düşünmeyen insanların sanıyorum aydınlıkla, barışla bir ilgileri yoktur.

Bu ülkenin insanlarını bir yere toplamak istiyorsak, ki o yer gerçekler, sevgi, saygı olmalıdır.

Dünya insanlığa birliktelik çağrısı yapmak istiyorsak, ki bikliktelik ancak gerçekler, karşılıklı sevgi, saygı olmalıdır.

O zaman kin ve nefretlerin kaşınmaması gerekir.

Allah'a, dine, peygammere, müslümanlara düşmanlıklarını aydınlık kavramıyla özdeşleştirince insanlar aydın, çağdaş olmazlar.

Hiç bir insanın ne olursa olsun, diğer düşünceleri tahkir etmeye, onlarla alay etmeye, onları küçümsemeye hakları yoktur.

Siz bir toplumu kaşıyacaksınız, kışkırtacaksınız, en kutsal değerleriyle alay edeceksiniz, çıldırtarak insanlıktan çıkaracaksınız, sonra bu ne vahşet diyeceksiniz..

Böyle yapanlar önce kendilerini empatiye davet etmelidirler.

Bizim böyle bir hakkımız var mı diye sormalıdırlar.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman, tarikatlar yasaklandığı zaman, cem evleri, alevi tarikatları üzerine ne biçim gidilmişti.

Gerçekçi olanlar, aydın olanlar, lütfedip baksınlar.

Eğer gerçekten gerçekler yolunda iseler, Tek parti chp döneminde de, aleviler üzerine nasıl gidildiklerini,

solcu yazar Nazım'ın nasıl 1923-1938 arasında 11 kez yargılandığını, üstelik chp iktidarı zamanında vatan haini ilan edildiğini görsünler...

ne yazık ki, bizim sol aydınlarımız, alevi kökenli vatandaşlarımız bu gerçekleri asla görmek istemezler...

bu dönemler kendilerine yapılanları asla hatırlamak istemezler.

Aksine, sünni düşmanlığını kaşıyacak ne varsa gündeme getirmeyi, aydınlık ve çağdaşlık zannederler...

Kanımca böyle bir anma gününde, her düşünce kendi gerçekleriyle yüzleşmelidir.

Saldırı, suçlamalardan ziyade...

Biz ne yapıyoruz?

Demelidir.

kendi yaptıklaını görmeyen hiç birtoplum gerçekler üzerinde değil, aydın deği, çağdaş değildir.

Aksine, katı, tutu, gerici, muhafazakar olmaktan kurtulamamış bir toplumdur.

zaten gericiliğin, tutuculuğun, muhafazakarlağın tarifi bu değil midir?

kendi yaptıklarımı görmem, bütün kinimi nefretimi dışıma vururum.

ne yazık ki, ülkemizde bu tutum son derece modadır.

Üstelik bir kesim bu gericiliğinin adını çağdaşlık diye ödüllendirmiştir.

Başkasına saygısı, sevgisi olmayanın, kendine saygısı ve sevgisi yoktur.

Ve tarihsel kinleri kaşımak, sevgiyi saygıyı korumak değil, kaldırıp düşmanlıkları sürekli beslemektir.

Tabi bundanda birileri çıkar çağlayacaktır.

Tabi böyle bir durumu da kendi çıkarlarına alet edecek ne çok çıkar grubu vardır.

Her düşünce grubunu, kendiyle yüzlemeye davet ederim.

Aksi halde asla barış, gerçeklik, sevgi doğmaz.

kutluyorum duyarlı yüreğin güzel sesini..
namık cem

Madımak Başbağlar Bilge Köyü

Oy Başbağlar Başbağlar
Bugün analar ağlar
Sivas’la aramızda bulunur ulu dağlar
Kader ise bu gece bizi Sivas’a bağlar

Karanlık çöktü şimdi, doğmadı henüz güneş
Sivas’da yakılanlara bulacaklardı bir eş
Madımakta mollaydı Başbağlardaysa kalleş
Huzur ve mutluluğu gece gündüz durma deş

Temmuzun ikisine yakındı işte tarih
Vakit yatsı karaydı bu yıl yurdumda talih
Aydınlar madımakta Başbağlardaysa Salih
Perdenin arkasında gülerler işte kih kih

Ahhh madımak, vaaahh Başbağlar
Bilge köyde gözyaşım neden çağlar
Aleviye-sünniye, türke-kürde ne sağlar
Molla mı terörist mi bu analar niye ağlar

Riyakârca Allah diyen huu çeken
Aramızdan gelip geçip kin eken
Doğu ile batıda ordan oraya seken
Yollarımızı kesip kalplere döktü diken

İncinsen de incinme der imiş Hacı Bektaş
Pir Sultanlar Yunuslar duymadı asla telaş
Üç buçuk soysuz bize sundular ağılı aş
Bizler oyuna gelip kırmayalım kafa kaş

Mollalarla dedeler buluşsa Mevlana’da
Gelin canlar diyerek kucak açsa sanada
Asaf, Muhlis, Muhsinler yaşarız bir arada
Süslemez hayalimi Amerika Kanada

Çobanoğlu’m kör olma, gerçeği körler görmez
Kerbela, madımakta hainler çorap örmez
Cami ile cem evi inananları bölmez
Ahmet Arslan’la senin ideallerin ölmez

Tebrikler.

Ha Kerbela ha Sivas

Yıldızlar sevişirken gökyüzünde,

Semaya saldık barış güvercinleri..!

Kara dumanlar sardı önce semayı,

Güvercinlerimin kanatları yandı.

Kızıllığa karıştı dumanlar

Birer birer düştü güvercinler

Feryadım yükseldi semaya

Ha Kerbela ha Sivas

Duyuyor musunuz beni

Ben Muhibe Akarsu ben Gülender Aka,

Ben Edibe Sulari

Kerbeladan beri süre gelen davadır bu.

Canlar cana kıyar olmuş.

Maraş’ı ve Çorum’u unutmadan..

Hicret eylediler Sivas’ı kana bulamaya,

Bir toz bulutu sardı ortalığı....

Sanki savaş meydanı.

Hicret eylediler kendini bilmezler,

Sivas’ı kana bulamaya.

Uçurduk canlara barış güvercini,

Bilemeden üstümüze gelen ateş toplarını.

Biz yanmakla biter miyiz.!

Ben her gün Asım Bezirciyim bazen Nesimi Çimen

Sazım tellerine dokundukça

Hasret Gültekin oluyorum bazen de Muhlis Akarsu

Hak için semah dönerken saplanır ciğerime.

Zalimin hançeri.!

Ha Kerbela Ha Sivas

Hakka semah dönen gencecik fidanlar.

Saklamadı canları,saklamadı...

Sivas dağları koynunda.

Ben yandım canlar yandı,

Duyuyor musunuz beni görüyormusunuz beni?

Hak için semah dönüyorum, kırmızı güllerle bezendi üzerim,

Sandıkta kaldı çeyizim...

Ben Özlem Şahin’im ben Nurcan Şahin

Ben Menekşe’yim Yeşim’im

Adımın önemi var mı,

Bende bir insanim.

Yanmak mıydı kaderimiz,

Ha Kerbela ha Sivas

Korkmuyorum ben korkmuyorum

Ben bir yansam da bin doğarım

Ben Metin Altıok ben Murat Gündüz’üm

Serkan Doğan’ım

Ben bir yansam da inadına bin doğarım.

Korkmuyorum korkmuyorum,semaha durduk ateşte hak için

Ha Kerbela ha Sivas.

Sorarım size suçum ne?

Suçum saz çalıp semah dönmek mi?

Suçum insan olmakmı..!

Çarpar ateşin kızıllığında sesim duvarlara

Yankılanır döner geri..

Hayaller de mi kalacağım,

Solmuş resimlerde mi küçük Koray olarak

Büyümiyeceğim mi ben,

El ele tutuştuk ablalarla ağabeylerle..

Pir Sultan olup semah dönecektik..!

Hak için...!

Şimdi kaldı küçük bedenim alevlerde.

Suçum semah dönmek,

Cezam ateşte yanmak,

Saklamadın Sivas biz saklamadın

Korkuyorum, korkuyorum..!

Sarıklı amcalardan, çember sakallı ağabeylerden..

Korkuyorum korkuyorum..

Ha Kerbela ha Sivas...!

Tülay İçen

Sivas Adın Otuz Yedi Can

Alevlerin alazında döne döne yükselir semaya
Yanan bedenler,yanan canlar ölüm kahpe,
Vurur arkadan karanlığın elleri.
Tutuşan beden değil yurdumun yarını.
Yangınlar sönmedi on dört yıldır.
Göklerime karışırken etinin yanık kokusu,
Karışırken külleri havaya,
Örter toprağımı bu utancın perdesi.
Madımak adın usumda kazılı.
Döne döne semaha duran bedenler,
Yandığı günden bu yana döner durmadan
Dönerde tutuşturur yeniden yüreklerdeki,
Sevda ateşini….
Oy Sivas; yüreğimde yarasın otuz yedi canla.

2.Temmuz.2007

Fatma Güven

İnsanlığın vahşetlerinden biridir SİVAS KATLİAMI....unutmak mümkün mü
?

SİVASI VE BAŞBAĞLARI KINIYORUM


ÖNCE MADIMAK VE BAŞBAĞLAR KATLİAMINI NEFRETLE KINIYORUM
MADIMAK'I KINAYIP, İNTİKAM İÇİN YAPILAN BAŞBAĞLARI KINAMAYANLARI DA KINIYORUM

şu soruyu sormak gerekiyor. EHLİ BEYTE AYDINLIK GAZETESİNDE HAKARET EDEN (Salman rüştünün kitabını tercüme eden) ataist AZİZ NESİN'İ SİVASA DAVET EDEREK HALKI KIŞKIRTANLARI niye görmüyorsunuz? ne işi vardı aziz nesinin?

asıl bu kışkırtıcılığı yapanları kınayalım ve araştıralım
salman ruştinin kitabında ne vardı? bir araştırın. peygamberin kızları Hz. Fatmaya, ümmügülsüme ve zeynebe fahişe demişti. ve aziz nesin bunu tercüme etti aydınlık gazetesinde.
bilmeyenler bilsin. İran niye karşı çıktı da, bu aziz nesini kim davet etti. hangi kültür bakanı?
bilmiyorsanız öğrenin
biz alevi,sünni kardeşiz.
sivas ve hacıbektaş şenliklerini ALEVİ SÜNNİ yıllarca birlikte kutladık.
niye şimdiye kadar olay olmadı?
bizi birbirimize düşürmek isteyen bedbahtlar var
SADECE ARAŞTIRIN... BU OLAY DOĞRU MU DEĞİL Mİ?
OLAYIN DERİNİNE İNİN LÜTFEN. KIŞKIRTANI BULUN.
İKİ KATLİAMI DA KINIYORUM.

MADIMAK OLAYI, AZİZ NESİNE BİR TEPKİ İDİ. AMA KIŞKIRTICILAR ORTAYA ÇIKTI VE YANGIN OLDU. YANİ ALEVİLERE KARŞI BİR EYLEM DEĞİLDİ. OLAYI ÖYLE GÖSTERMEK İSTİYORLAR. UYANIN.
AMA NE OLURSA OLSUN KINIYORUM. SİVASTA 35 CAN YANDI. BAŞBAĞLAR DA İSE İNTİKAMDA 33 CAN YANDI.
Artık yeter
bizi bölemeyeceksiniz
BİZ ALEVİ SÜNNİ KARDEŞİZ