Nerelere götürdü bir bilsen…
Kıbrıs Caddesi’nden yürürken içime dolan,
Kurum kokusu sobada yanan odunun.
Ve bilir misin hala,
Çatısı çöküktür gönlümdeki gecekondunun…
Bulabilsem seni, hazırım ama…
Sen yeter ki “Geliyorum! ..” de, aktarırım çatısını.
Boyarım beyaza yine, odasını kapısını.
80 önceleri Ankara Madenoğlu ayazında, kışın…
Kalbimdeki tahtında taşırken seni mahallemin çamurlu sokaklarında,
İnan, üşümedim hiç yanından su alan ayakkabımla.
Sana kavuşabilmek için yaparken planları…
Defalarca birikti kül tablasında,
Kırmızı filtreli “Gelincik” sigaraları…
Hep cesaret verdi bu çekingen aşığa
O koyu kahve gözlerini kısarak bana bakışın…
Arkandan takip edip üniversite çıkışı,
Kurtuluş’ta beraber çıkarken uzamasını istemek yokuşun…
80 önceleri Ankara Madenoğlu ayazında, kışın…
Ders notlarını almak ta, çay da bahaneydi.
Seviyorduk birbirimizi…
Mahalle baskısı da neydi?
Elektrik birden kesilince
Sensizliğimi eritip yaptığım mumlardan yaktım ikimize
Bana, “Kadınım olursa beni mutlu eder” dedirtti,
Hamarat hallerinle gaz ocağını yakışın…
Gözümün önündedir hala utangaç bir edayla,
Yanağıma öpücük kondururken senin,
Boynuma ördüğün o kırmızı kaşkolü takışın…
.
Alp Arslan
Kayıt Tarihi : 7.10.2016 15:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!