Bu ihtiras bir gün devleti yıkar
Can feda ederek olmamalı kar
Kazanç için bile bile ihmalkar
Olanlardır madencinin katili
Çıkarlar uğruna fırsatlar açan
Yoksul yuvalarda açılar saçan
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Kutlarım efendim yüreğinize kaleminize sağlık saygı ve selamlar
Doğrulardan yana çağlayan duygu seli yürek sesinizi, emeğinizi tebrik ediyorum sevgili üstadım..
Saygı ile..
"baskılara karşı sus-pus olmayak"...
kaleminize sağlık sayın Yusuf Değirmenci...
Madencilerimizi unutmadık,matemimiz sonsuzdur,saygın yüreğinize saygılar sunuyorum Yusuf hocam...
Hocam aynen dediğiniz gibi tarihe geçeçek bir şiir okudum kutluyorum saygılar
Yusuf Bey..içimizin dinmeyen acısı sizin değerli kaleminizle tekrar alevlendi .böylesi feryat ,figan cesurca yazdığınız şiirinizi ve sizi canı gönülden kutlarım.nacizane daha evvel yazdığım şiirimi gönderiyorum kabul buyurun..selam ve sevgilerimle...
Kırk Liraya Şehitlik
Soma'da, ocakta, karada, karanlıkta, yangında,
Dumanda, gazda ve gecede kalan çocuk!
Senin ellerin ve yüzün kara,
Yağmur değse yıkanır, rüzgar değse paklanır.
O adamların yüreği temizlenemez hiç bir ırmakta.
Sen Soma'lı çocuk dön!
Dön de Bont çantasıyla gezip, kendini Lord sanan adamın yüzüne tükür,
Ama hayır tükürüğüne bile yazıktır,
Dönme, bakma gözlerin kirlenir.
Sen ocağın kapısında evladını bekleyen anne!
Okyanus geçse tam ortasından yüreğinin,
Yangınını söndürebilir mi?
Hangi söz seni teskin eder?
Hangi yalan oyalar seni?
Umutlarına göz dikmişti hayat tacirleri.
Sen madenin kapısında babasını bekleyen güzel kız!
''Baba, çık gel artık'' desen de gelemez ki! ..
Hangi el yerden alabilir bakışlarını?
Hangi direk düzeltir yana düşen boynunu?
Hangi ağaç gölgesiyle sarar ki baba şefkati gibi?
Ancak bayramlarda biri okşar yetim başını.
Sen yerin yüzlerce metre altından
Kayalardan ekmeğini söküp alan işçi!
Kırk liraya şehit oldun,
Cennette kutla şehadetini.
Biryıl geçmiş üzerinden ama yine acılar taptaze .veilen vaatlerle kapanrm yaralar verdiler vaatleri gittilerkapanır sandlar.ortada ne vaatler kaldı ne dilekler.gerçek olan yürekde yaşanan acı gerçekler. sevgili hocam hüzünlenerek okudum insanı duygusal anlar yaşatan,insani gerçekleri düşünmeye sevk eden bir güzel eserolmuş Allah biz türk milletine bir daha acılar yaşatmasın..... kardeşim degerli kalemini kutluyorum.
yusuf bey,
yalancılar, hırsızlar, emek düşmanı efendiler gerçekleri ne kadar inkar ederse etsinler....er geç gerçeklerin karşısında kaçacak delik arayayacak bulamayacaklar...katliamı lanetliyor... madencileri saygıyla anıyorum....ışıklarla uyusunlar...emeğinize sağlık...nicelerine...
selam saygi şaire ve şiirinedir...
düzen bozuk sistem bozuk
hak adalet yok efendim
namususyla soysuzu
kanımızı içer efendim....gül yerine balgam tükürenlerin kaderimi bu topraklara ekilen hocam erdemle yazan kalemine sağlık saygılarımla
Sermaye ve siyaset biri halkın duygusunu, biri halkın parasını sömürüyor. İşte bu sömürü devam ettiği müddetçe de kol kola halleri bitmiyor. Halktan yetkiyi alan siyaset hemen sermayenin taleplerine koşarak halkı unutuyor. Demokrasi yalan kılıfı güzel saklıyor... Kutlarım Yusuf Bey... Saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta