Bir acı kaynaştı
Yüreğimizin derinliğinde
Bir sancı doldu şakağımıza
Maden ocağına
Cephaneye dolduk
Alaca bir karanlık üşüştü üzerimize
Yürüttüğümüz ekmek kavgasıdır, bizim
Gelir miyiz, gelmez miyiz? Hiç bilinmez
Fersahlarca yer altında
Bir kasırgadır peşimizde
Anadan üryan
Duygularımıza
Diş biliyor, kin gidiyor
Karanlığın rengi gibi simsiyah olan! Bu ülkede
Boğazlamak, öldürmek için yürüyor üstümüze
Madenciyiz
Emekçi
Sömürü düzeninde
Cehennem diyarında
Fokurduyor terimiz
Kaynıyor içimiz
Kömür ocaklarında
Ölümle boğuşuyoruz
Yüreğimiz köz, ciğerimizde volkan gibi
Kazma, kürekle vuruyoruz karanlığın kocabaşına
Bize gülmeyi unutturanlar; hesap verecekler bir gün
İçimizde kömür tozları
Göremedik yazı, baharı
Bir ateş geldi
Yaktı, geçti bizi
Soma yaralı
Ülke yasta
Ey efendiler! Anneler, bacılar ağlıyor
Bu bir kader değil, cellâdın oyunu, devlettin zaafıdır
Ateşten bir ölüm sardı bizi
Ellerimizi
Yüreğimizi
Her uzvumuzu yaktı
Çoktan, ölü sayımız üç yüzü aştı
Tanınacak yüzümüz, kefenlenecek bedenimiz kalmadı
Sömürenler bize düşman
Kazma, kürek elimizde
Cenazemiz yanı başımızda
Güneş doğmuyor kubbemizden
Yoksulluk hep ardımızda
Uyanın yiğit kardeşler, beraber çıkalım bu karanlıktan
Milas’ta, Soma’da
Afşin’de, Dinar’da
İndik karaelmas medenine
Umutlar serptik beklerken baharı
Devletin ektiği kor ateş geldi sardı bizi, tarihe yazın bizi
Mehmet Çobanoğlu
15.05.2014
İstanbul
Kayıt Tarihi : 15.5.2014 17:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!