Yüklendim sırtıma geçen giden tüm yıllarımı
Birde geçmişten bana kalan
Birkaç tatlı anımı
Ayrıca yanımdan ayırmadığım
Kareli şiir defterimi
Azıksız, cıbıl, perişan
Dertleri salkım-saçak olan
Teni çoğu kez ter kokan amele gibi
Ben de ulu-orta yerde kendi yalnızlığımla kaldım
Ömür boyu seferi olduğum bu dünyada
Dertten kurtulmayan
Kent, köy yoksulluğum
Gün görmemiş gecelerim
Hüzün, keder dolu hasretim
Kendi ülkemde mülteci olan yaşamım
Tüm çıplaklığıyla şu sopsoğuk koynumda duruyor
Açlığın sarstığı şu bedenimde içim kanıyor
Düzenin girdabında çok çaresizim
Topaççı kırılan çocuklar gibi
Feryat figan ağlıyorum
Şart olsun
Sırçadan köşkler, saraylar
Verseler bana
Tüm yoksulluğuma rağmen
Sömürenlerin egemenliğini
Kabul etmeyeceğim
Çünkü
Zenginliğim olan haysiyetim, onurum var benim
Yıkılası, yanılası şu devran cehenneminde
Muhtaç olduğum soluk alış-verişim
Her şeye kadir olan kutsal emeğim
Birde aklım, zekâm var
Mademki ben bir insanım
Padişahlara, beylere, ağalara teslim olmayacağım
Yaralarımın orta yerinde
Kızıl güller, çiçekler açan
Devrim özlemi tadında
Doludizgin akan
Fırat’ın doğusunda rengârenk doğan
Kızıl güneşte benim umutlarım beklediğim yarınlar var
08.10.2015
İstanbul
Kayıt Tarihi : 8.10.2015 02:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!