Mâdemki "ben derviş meşrebim" dersin.
Her dâim yakasız gömlek giyersin.
Öyleyse dinle fakiri, al dersin:
“Ben bilirim" deme, zarar edersin.
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Dosttan nasihat ki kâr ender kârdır.
Min gayri haddin, sanma ki azârdır
Mâdemki "ben derviş meşrebim" dersin.
Derviş vermez ümerâya şikâyet.
Dahi derdin etmez bile hikâyet.
Kâmil bilir, sabır hüsn-ü nihâyet.
Mâdemki "ben derviş meşrebim” dersin.
Hakikât; veren, vermeyen de Hak'tır.
Esbâbı eşhâsta aramak tuzaktır.
Hırsla isteyen Dergâhtan uzaktır.
Mâdemki "ben derviş meşrebim" dersin.
Sana kapı değil gönül açıldı.
Bütün imkânlar önüne şaçıldı.
Bilmem yâ kurbetten niye kaçıldı?
Mâdemki "ben derviş meşrebim" dersin.
Yûnûs, sen sen ol, "ben dervişim" deme.
Kıymet neyse, fazlasını ödeme.
Sanma şâhım, herkes benzer âdeme.
Mâdemki "ben derviş meşrebim" dersin.
Aralık 2015
Derviş meşreb: Derviş huylu, kanâatkâr, hoş görülü
Min gayri haddin: Haddim olmayarak
Ümera: Amirler, üst makamlar
Hüsn-ü nihayet: Güzel netice, sonuç
Esbab: Sebepler
Kurbet: Yakınlık
Kayıt Tarihi : 27.5.2021 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir bir zamanlar çalıştığım bir Kurum’a yapılan önemli bir proje müracaatı ve sonrasında gelişen hadiseler sonucu yazılmıştır. Şöyle ki bu proje o zaman için bizce hem çok orijinal hem de ufuk açıcı örnek bir proje olarak değerlendirilmişti ki zaten proje tamamlandıktan sonra ulusal ve uluslararası bir takdire mazhar oldu ve bir çok ödül de kazandı.Sonradan maalesef gazetelerden okumak durumunda kaldım. Her neyse bu projenin sahipleri karı-koca bir çift idi.Bu insanlar gayet kibar, entellektüel ve samimi oldukları için özellikle beyefendi ile zamanla bir muhabbetimiz hasıl oldu.Zira bu beyefendi yakasız gömlek giyer, kendini “sofimeşrep” olarak tarif ederdi.Tabii ki sarıklı-cüppeli, yobaz ve cahil bir tip değildi.Hanımefendi ise modern giyimli, akademisyen biriydi ki bunu zihinde doğru bir resim belirmesi için söylüyorum. Lafı uzattım işte bu projenin emsali olmadığı ve biraz da sofistike olduğu için teknik ve idari birçok eksiği vardı.Hatta bazı Kurumlardan olumlu görüş almakta da epey zorlandılar.Tıkandıkları yerlerde pek yaptığım birşey olmasa da projeyi kurtarmak adına girişimlerimiz oldu ki bu samimi gayretimize pek alışık olmayan bürokratlardan hoş olmayan imalarda bulunan dahi oldu.Hakkını yemeyelim başka bir Kurum da bu projenin önemini sonradan farkedinice işler biraz daha kolaylaştı ama ben bu imayı hiç unutmadım ve affetmedim.Bugün olsa yine aynı şeyi yapardım. Nihayetinde proje tamamlanıp sıra ödemelere gelince, haliyle yapılmayan veya eksik yapılan işler için kesintiye gidildi. Bu projenin sahibi olan çiftten, hanımefendi bu duruma biraz kızmış olsa gerek sanırım eşinin rağmına beni o zaman ki Başbakan’a, o Başbakanın eşi ile olan ilişkilerini kullanarak şikayet etti. Tabi Kurum Başkanına değil Bakana değil Başbakan’a şikayet olunca işler biraz sıkıntılı bir hal aldı.Başbakanlık Özel Kaleminden Kurumumuza bu şikayet dilekçesi gelince, teknik bir heyet inceleme yaptı ve yapılan işlemlerin uygun olduğu, bir hata veya kasıt olmadığı ortaya çıktı. Tabii ki ben de bu duruma çok içerledim ve gönül koydum.Biraz da de eski samimiyetimize istinaden bu şiiri yazıp beyefendiye gönderdim.Onun bu işte pek dahlinin olmadığını, eşinin siyasi ve sosyal çevresine güvenerek kalkıştığı bu işte biraz bize karşı mahçup olduğunu duymuştum ama kırgınlığımı da bir şekilde ifade etmem gerekiyordu ve bu şiir ortaya çıktı. Şiiri göndermemin üzerinden bir hafta kadar geçmesine rağmen ses seda çıkmayınca ortak bir arkadaşa durumu sordurdum.Meğer onlar bu şiire cevap sadedinde yine bir şiirle mukabele etmek istemişler lakin yazdıklarını beğenmemiş olacaklar ki bundan vazgeçmişler.Daha sonra bu beyefendi ile tekrar karşılaştığımızda kendisi de bunu teyit etti. Velhasıl aradan yıllar geçmiş olsa bile bu şiir ve hatırası vesilesi ile bu idealist ve cesur çifte işlerinde başarılar diliyorum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!