Ne şiire
Ne şarkıya
Ne romana
Aklımdan geçenleri,
Söylemek isterdim yalnızca sana.
Bilmem ki gülermiydin bana,
Kara gözlü
Kara çocuk.
Yağmur yağıyor,
Islanacaksın çabuk.
Karnın aç mı tok mu
Hiç belli değil.
Ne öncesi vardı
Ne de sonrası
Yaşadık.
Sadece bir an'dı.
Bazısı oyun
Kimisi macera sandı.
Sen sev beni sakin,
Durgun bir deniz gibi...
Ben seni seveceğim
Coşkun deli akan bir
Nehir gibi...
Sen bekle beni sana
Siz,daha az âşık mı sanırsınız beni.
Benim yüreğimle sevdiniz mi hiç onu.
Feryada ne gerek var,pervane yanarken
Ateşte, duydunuzmu hiç bir ses.
Uzağımda değil ki çağırayım yanıma.
Bulmuşum onu ben de,olmuşum ona bende.
Beyaz,boş bir sayfaydı herşey.
Bir gün biri,onu buldu.
Bir çizgi çekti önce,
Başlangıcı ve sonu olmayan...
Sonra güneşi çizdi sımsıcak.
Renkleri koydu sayfanın köşelerine,
Ben bu dünyadan değilim,
Az sonra gideceğim.
Bir damla sevgi bıraktım yüreğine,
İstersen yine geleceğim.
Biraz orada, biraz burada,
Ateşi aşka düşmüş,yanar bu gönlüm.
Cananı görsem diye,ağlar bu gönlüm.
Ne halden anlıyor ne sözden,
Ayrı kalırsa sevdiğinden bu gönlüm.
Her yanını kaplamış hasret acısı,
Bütün alemi süslemişsin varlığınla,
Gizlensende görür seni, gönül gözüm.
Köpük köpük dalga olmuşsun,denizdesin!
Gönül yakan ateş olmuşsun,güneştesin!
Rengarenk bezenmiş gökkuşağı olmuşsun,göktesin!
Canlanıp yemyeşil,hayat olmuşsun,topraktasın!
Seni bekleyeceğim hergün,
Gelmeyeceğini bile bile:
Yemekler pişireceğim senin için,
Giyinip süsleneceğim.
Çiçekli örtüler sereceğim masaya,
Çay demleyeceğim mis gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!