İnsan önceleri bilmiyor acıların hafifleyip geçeceğini
bir gün.
Şu ışıldayan güneşe bir bak.
Nasıl olurdum, zihnim onun çeyreği kadar parlak olsa?
Hâlbuki ben daha kendi prangalarından kurtulamamış,
Duyguları ilkel bir adamım.
Zamansız kurduğum hayallerim ve
Mütemadiyen yıkılan ütopyalarım var.
Debelenip duruyor yüreğim bir akşamüzeri.
Kâh Beyoğlu’nda kâh Gülhane’de.
Martı değiliz ki uçup kaçalım yaşamın elem kederinden.
Bilakis kaçmaya başladı mı insan,
Ardı arkası kesilmez tufanın içinde buluyor kendini.
Dön bir bak aynaya,
Benziyor mu hâlâ, iki yıl önceki sana?
Dön bir bak kendine,
Neyin içindesin yahut neyin içine çekildin.
Sorar mı insan bazı bazı?
Tanrım ben neredeyim serzenişini.
Şimdi bir ağıttır yüreğim,
Bin bir ah işitir her atışında.
Yürümeye başladığım şu sokakların lambaları,
Bir bir sönüyor her adımımda.
Ve gece güzaf eyliyor, tenime her değişinde rüzgârın.
Bilsem ki mutluluğa kavuşmak için bu topyekûn
üzerime gelen,
Asla bitmeyen ve bitmek istemeyen acı harbi,
Sever adım gelirdim bir zamanlar bana ait olan o en
güzel yere,
Gönül mabedime.
Kayıt Tarihi : 19.5.2023 17:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!