Maatteessüf Şiiri - Kadir Arınç

Kırmızının çarşafa ettiği isyanı sorabilir misiniz?…
İhaneti kovalayabilir misiniz dört yerinden?…
İsyan ile ihanetin kör noktasını seçebilir misiniz?…
Küllenmiş kalbin ateşinde ağlıyor közler,
Dumanlardan sevda küser yanılır,
Dumanlar, huzur damlatır çam ağaçlarına sormadan hatır…
Efsanedir kaçışları huysuz boğadan,
Elastik matadorlara darbe gelir uykudan,
Az rüya, çokça kabus salan.

Boğanın kırmızıya olan bencilliğini bilir misiniz?..
Hedef alıp vurabilir misiniz ihaneti on ikiden?..
İhanet ile on ikinin arasında kalabilir misiniz?..
Olmadığınız yerlerdeki olmayan duvarlar özler,
Duvarlardan saatler düşer kırılır,
Duvarlar, geri gelmeyecek zamana masallar anlatır…
Tam bu sırada yağmur sızar tavanınızdan,
Kırmızı solar suyun değdiği noktadan,
Az turuncu, biraz sarı talan…

İklimin kuraklığa olan sempatisini görebilir misiniz?..
Yağmur olup yağabilir misiniz gökyüzünden?..
Gökyüzüyle sempatik damlanın iklimini seçebilir misiniz?..
Sağnağın ortasında şemsiyesiz kalır gözler,
Sokaklardan güller kopar yıkılır,
Sokaklar, çıkmazlarınızı yağmura yazar satır satır…
Köşeyi dönerken elinde köpecikle heyecan,
Kuraklığı düşünür bulutlara aldırmadan,
Az sıcak, biraz kuru falan…

Kalemin nefrete olan ahmaklığını duyabilir misiniz?..
Yağmurda saate bakıp iki kelime nefret edebilir misiniz?..
İki kelime özgürlüğünüzden on ikiyi çıkarabilir misiniz?..
Buram buram gurbetin saniyelerinde sözler,
Saniyelerden deryalar biter sanılır,
Saniyeler, son nefesinizde aşka ihanet bağırır…
Tahtalar içinde bembeyaz gider omuzlardan,
Nefret, helal verdirmez sonra ağızlardan,
Az nur, kusursuz ten yalan…