Sen böyle değildin…
Açmayan güldeki dikeni
Doğmayan bebekteki teni
Ölmeyen kelebekteki ben’i
Severdin…
Ağlamaların kıymetini bilmen
Tebessümlerine yansırdı
Göz yaşlarının gidişine
Kirpiklerin dudaklarını ısırırdı
Sevda, sevgi, aşk abide
Sabır, tevazu, haya…
Sende sırdı
Sen böyle değildin…
Seni bir tek sağırlar duyardı
Bütün dilsizler seni anlatırdı
Gözlerine sadece körler bakardı
Yüreğini bir aşk
Bir de sevda yakardı
Ölüm sende unutulur
Hayat sende akardı
Mananın hamuruna
Maddenin çamuruna
Dirilişin yağmuruna
Sebeptin…
Sen…
,Bütün çirkinliklerden
Hayasızlıklardan çok uzakta
Nurundan üflenen bir
Edeptin…
Sen böyle değildin…
Zamanı taşıyan saat kulesi
Doğum ile ölümün baş tacı
Tacındaki gül
Gülün kurdelesi
Güldeki bülbülün sesi
Aşığın nefesi
Maşukun kölesi…idin
Sen böyle değildin…
Yine hayata taptın
Nefsine yenildin
Sen…son defa
Ölüme diz çöktün
Sen…ilk defa
Toprağı öptün
Sen böyle değildin...
Kayıt Tarihi : 9.2.2008 21:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne oldu bana...
![Reyhan Tataroğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/09/maalesef-17.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!