Kırk beş sonrası ömürde,
Ruhun pikabında,
Takılmış kırk beşlik taş plak,
Biteviye aynı ezgi.
Mey de sensin,
Meyhane de sen…
Olsun!
Yalnızlık dediğin,
Bütün gereksiz duyguların sadeleştirmesi birbirini.
Asal yalnızlığına bürünmesi mananın.
Ört üstümü Havva…
Cümlesinin gerekli öğeleri,
zaten hiç olmamış ömründe
ve
hiç bitmeyecek oluşu aldanışın…
Bu ne muamma sezilen,
Ömür törpüsü özü nilüfer Âdem’in,
Ah Havva,
Böldüğün yalnızlığımın yarısını geri ver…
Gözünü,
sözünü,
közünü,
özünü sevdiğim Havva!
Bensiz neyin var ki,
neyle anlayacaksın kendini?
Sırtında küfe,
Altında bineği,
Denize sıfır otağında serseri ruh Havva…
Yalnızlığında sultan,
Kalabalığında,
Sosyal kostümlü,
Hanım hanımcık ev hanımı,
Fedakâr anne,
Vefakâr eş,
Pür anlayış dost,
Özü nilüfer Havva…
Her şeyi soyunup,
Geldiğin yalnızlıkta,
Sözü mü duygularına,
Duygularını mı söze giydiriyorsun?
Yatıp uzandığın meyhanende,
Hangi yıldızdan düştüğünü mü düşlüyorsun?
Göz kırpanı görüp,
Mazisizliğin,
İşte bu mu diyor?
*
Kırk beş sonrası ömürde,
Ruhun pikabında,
Takılmış kırk beşlik taş plak,
Biteviye aynı ezgi.
Mey de sensin,
Meyhane de sen…
Meyhanendeyim,
Ey Havva…
Kayıt Tarihi : 29.12.2022 12:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!