Lyonnesse
Islık çalmanın faydası yok Lyonnesse için!
Deniz soğuğu, deniz soğuğudur kesin olan.
Bak şu beyazlığa, alnındaki o yüksek buzdağına! –
Battığı yer orası işte.
Mavi, yeşil,
Gri, belirsiz yaldız.
Gözlerinin denizi yıkıyor onu
Ve değirmi bir kabarcık
Patlıyor yukarı doğru kampanaların,
İnsanların ve ineklerin ağızlarından.
Lyonnesse halkı her zaman
Cennet başka bir şey olmalı diye düşünmüştü,
Fakat aynı yüzler olmalıydı,
Aynı yerler,...
Sarsıntı geçirmeyi gerektiren bir şey değil bu –
O aziz, yeşil, nefes almaya elverişli atmosfer,
Soğuk mısır yemeği ayaklar altında,
Ve örümceğimsi su ihtişamı tarlada ve sokakta.
Onlar asla unutulmuş olmadılar,
Ki o büyük Tanrı
Tembelce kapattı bir gözünü ve kaymaları için bıraktı onları
İngiliz uçurumuna ve o denli tarihin içine!
Görmediler O’nun gülümsediğini,
Döndüğünü, bir hayvan misali,
Lokmanruhundan mağarasında, yıldızdan mağarasında.
Öyle çok savaş görmüştü ki!
Belleğinin beyaz boşluğu gerçek bir Tabula Rasa idi.
(21 Ekim 1962)
Sylvia Plath (1932-1963)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 7.4.2017 15:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Lyonnesse by Sylvia Plath No use whistling for Lyonnesse! Sea-cold, sea-cold it certainly is. Take a look at the white, high berg on his forehead — There's where it sunk. The blue, green, Gray, indeterminate gilt Sea of his eyes washing over it And a round bubble Popping upward from the mouths of bells People and cows. The Lyonians had always thought Heaven would be something else, But with the same faces, The same places. . . It was not a shock— The dear, green, quite breathable atmosphere, Cold grits underfoot, And the spidery water-dazzle on field and street. It never occurred that they had been forgot, That the big God Had lazily closed one eye and let them slip Over the English cliff and under so much history! They did not see him smile, Turn, like an animal, In his cage of ether, his cage of stars. He'd had so many wars! The white gape of his mind was the real Tabula Rasa. (21 October 1962)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!