Gönlüme kurduğun dert köprüsünü
Tufanlar kopup da savurup yıksın
Kinayeli verdiğin her bir sözünü
Tutmayan dilleri lüzumsuz kılsın
Hidayete ermeyen gözüm aşikâr
Umudun salını sürüp savursam
Geceler ismini bir, bir sayıklar
Sarmayan belini lüzumsuz kılsın
Ebedi sanmıştım sevgi ekeni
Gönlüme serdiğin kaktüs dikeni
Gün olur özüne batıp çıkmasın
Her günü güneşin lüzumsuz kılsın
Dağlarda kovuklar da yatar bedenim
Koyun keçi çayır her gün güdenim
Etimle kemiğime bende büründün
Donsun kanın akmasın lüzumsuz kılsın
Şeytanı sen ettin musallat yoluma
Başımı eğdirdin hakkın kuluna
Müfessir oldum sayende eşim dostuma
Gözlerinden akanlar lüzumsuz kılsın
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim