Ben bir acayip oldum. Gözüm kimseyi görmüyor, kimsenin kapımı çalmasını istemiyorum.
Dünyanın en sevimli insanları olan posta müvezzilerinin bile... Mahallemden pek memnunum. Yedi senedir çıkmadım oradan desem yeri. Hiç bir dostum da nerede oturduğumu bilmiyor. Mahallem dediğim; şu yedi senedir -üç ayda bir Karaköy'e inip
dükkan kirasını almak bir yana- yaşadığım yer, üç dört sokak içindedir.
Mahallem, birbirine müvazi sokaklar, bu sokakları diklemesine kesen bir diğer sokak, bir de bunlardan bütün bütüne bağımsız, -ama sokak sayılmayacak kadar dar, kısa- benim sokağımdan ibarettir. Ben bu sokaklara, önemliliklerine göre, 1, 2, 3, 4 numaralarını taktım. Kendi sokağım numarasızdır. Onu numaralamağa elim varmadı.
Oturduğum apartmanın altında bir süyçü, onun karşısında iki marangoz vardır. Marangozlara hiç işim düşmedi. Nasıl geçindiklerine şaşar kalırım.
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta