Kereminden lütfet, ayak türabına kurban olayım
Gölgenin vurduğu yerde ben de durayım
Dudaklarından usulca, inci inci dökülen,
Bir kerecik olsun bir kelamın da ben olayım
Nazarının değdiği yerde vadiler
Çöller aşıp gelen serinlik sende
Sıcak ki, kavurur; soğuk ki, yakar
Ebrularda dolaşır çiğdem sendedir
Yaşarız bir âlemde, hep kesif meçhullerde
Toprağımız çoraklaştı, taşımız kil…
Herkeste bir yalnızlık, işine ermez akıl
Vitrinler renk cümbüşü, her sokakta bıkkınlık,
Uzadıkça caddeler, inadına yalnızlık…
Oluk oluk canlar akar, diz boyu, şehirlerde
Bir güzelin gözlerinde kaybolur tüm nağmemiz
Ölüm ki, tez yakalar; yokluklar sarmalında
Ecel koşar peşimden, uyuşuk bir rüyada
Dünya ki, ah şu dünya, dünya ki, ne vaveylâ,
Ne yalan aşklar döner, ne çabuk söner sevda…
Bu zamanda, bu dünyada, aşkın oduna
Yanacak bir yüreğin olmalı
Göz ucuyla bakışı, yaralarıma merhem
Süzülüp kalbimin orta yerine
Beyazlara boyanmalı bedenim,
Dünyada bir nağmeyim, dünya kadar ederim…
Kayıt Tarihi : 16.8.2008 20:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!