Silemedim son attığın mesajları. Hala orada sevgili olarak kalmışız. Hala orada senin olarak rüyalara dalmışım. Baktıkça içim burkuluyor. Ama o şu koskoca evrenin bir zaman diliminde beni sevdi diyebiliyorum. Seni hatırlatmıyor tabi ki bana. Hatırlamam için unutmam gerekiyor değil mi öncelikle? Neyse ben bunları anlatmak için gelmemiştim buraya.
Nasıl olduğunu merak ediyorum. Ama şu herkesin gördüğü tarafını değil. İçindeki seni merak ediyorum. Nasıl için? İçin için yanıyor mu? İçimdeki senden bir yudum almak ister misin? Eminim ferahlatır gönlünde yatan cehennemi. Hiç üzülme sevdiğim. Bir gün, evet bir gün kursağımızda kalan tüm duyguları birlikte yaşayacağız. Henüz farkında değilsin belki ama, bir gün karlar eriyip yollar açılacak. Erişeceğim sen kokan diyarlara. O zaman bir şiir daha yazılacak bulutlara. Ne kadar mavi varsa ceplerime doldurup öyle geleceğim sana.
Onca maviyi gördükten sonra bana da neden geldin diye sormazsın değil mi? Sorma... Bildiğin gibi değilim şu sıralar. Burnumun direkleri sızlıyor. Gülüşünü özlüyorum. Yıllardır korktuğum o sahneye bir türlü alıştıramamıştım kendimi. Sonunda oldu işte. İki yabancı gibiyiz. Birbirimize bir selamımız dahi yok. Sahi biz nasıl bir günah işledik? Allah katında kaç cehennemdir seni unutamamak? Hiç eline dokunmamış olmanın var mı bir cezası? Sahi kokunu içime çekmediğim için mi affetmeyecek yaradan beni?
Her iki dünyada da cehennemliğim desene. Küçümsemiyorum elbette. Ama korkmuyorumda! Çekileceksem eğer hesaba, ne olur seni sorsunlar bana... 1 saniye düşünürsem yanayım, 1 saniye düşünürsem sana yazdığım yüzlerce şiire kendimi asayım. Sallansın ayaklarım senin açtığın boşlukta.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta