Kendimize gelelim
Gerçekleri görelim
Filistin’de Lübnan’da
İnsanların kanı dökülüyor
Halklar isyan ediyor
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Tebrikler üstad..
Bu dünyada, din açısından baktığın zaman 4 büyük din var.. Budizm, Hıristiyanlık, Musevilik ve Müslümanlık..
Hıristiyanlar ve Budistler dünyanın egemenliğini sürdüyorlar.
Hıristiyanlar Musevileri Müslümanlara karşı silah olarak kullanıyorlar..
Museviler bütün dünyayı neredeyse paralarıyla satın alıyorlar..
Bu gerçekler karşısında müslümanlara herhalde sızlanmak ve ağlamak düşüyor..
Müslümanlar bu ayıplarını görmedikleri müddetçe, akılları başlarına gelmeyecektir..
Saygılar üstad.. Birleşmiş Milletler kandırmacasını açıkça ortaya koyduğun için..
Hayatta hiç bir şey, bebeklerin intikamını almayı engelleyemecek.. Hocam tebrikler.. Artık birleşmiş milletlere inanmıyorum. Hepsi palavra. Hepsi Amerikanın kuklası
cemre düşecek insanlığa. Yeni filizler doğacak.
Zalime karşı diklenen ormanlar olacak.
Zalimler kaçacak yer arayacaklar..
O gün bebeklerin intikamı alınacak..
Allah hepsine lanet etsin. Bebekleri öldüyorlar yahu.. Dünya susuyor. Ülkemden utanıyorum.
Değerli abiciğim.. Devir elbette dönecek..
O gün onlar kaçacak delik arayacaklar.
Tıpkı geçmişte olduğu gibi
Duyarlı ve açıklayıcı şiirini kutlarım
Üstadım harikasınız. İşte gerçekler.
Müslümanlara karşı olan ve onlarla dalga geçenler kahrolsun diyorum.. Saygılar
Tebrikler üstad.. Dünyadaki emperyalist egemenliği çok iyi göstermişsiniz.
Şurası muhakkak ki, dünyada hiç bir ülke müslümanların yanında değildir. Kendini müslüman sayan ülkeler bile değildir.
Bir önceki yorumu okudum..
Acaba sayın Emin Çölaşan hangi taraftadır. Amerika ve İsrail'den yana mı? Müslümanlardan yana mı?
Bu güne kadar yazdıklarıyla müslümanlardan yana olmadığı daha çok öne çıkıyor.
O beğenmediği arap şeyhleriyle resepsiyonlarda bulunsa acaba ne yapar? Doğrusu pek merak ettim.
Hürriyet köşe yazarlarından Sayın Emin ÇÖLAŞAN'ın 20 Temmuz 2006 tarihli köşe yazısını buraya yazmam daha doğru sanırım...
'Ufacık tefecik bir İsrail!
SEVGİLİ okuyucularım, Ortadoğu'da adına İsrail denilen bir ülke var.
Bir tarafı Akdeniz, üç tarafı Arap ülkeleriyle çevrili. Komşuları Suriye, Mısır, Lübnan, Ürdün, Filistin.
Komşularının komşuları ise Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan ve saire.
Görünüşte bunların hepsi amansız İsrail düşmanı.
Bu küçük ülkenin yüzölçümü 21 bin kilometrekare. Yani Türkiye'nin yaklaşık yüzde 3'ü!
Peki nüfusu kaç? Yaklaşık yedi milyon.
Buna karşın İsrail'e düşman olan, ya da olduğu varsayılan ülkelerin nüfusları yaklaşık şöyle:
Filistin 7 milyon, Ürdün 6 milyon, Lübnan 4 milyon, Mısır 73 milyon, Suriye 19 milyon, Suudi Arabistan 26 milyon, Irak 27 milyon, İran 72 milyon.
Bunların toplamı 200 milyonu geçiyor.
İsrail'in sınır komşuları ve onların birkaç yüz kilometre ötedeki komşuları arasında 'dost' olduğu bir tek ülke bile yok. (Parantez: ABD'nin uydusu olan Suudi Arabistan gibileri de dost olmayan ülke olarak hesaplıyorum.)
***
Sonuçta karşımızda küçücük bir ülke var. Nüfusu sadece yedi milyon!
İyi de, işte burada benim kafam karışmaya başlıyor. Bu küçük ülke nasıl oluyor da böylesine 'düşman' ülkelerle her zaman başediyor ve onlara boyun eğdiriyor.
Nasıl oluyor da her istediğini yapıyor, yaptırıyor?
Tamam, arkasında inanılmaz bir ABD desteği var. Bunu biliyoruz. Ya ötesi?
Niçin o Arap ülkeleri ve İran bir şey yapamıyor?
Nutuk onlarda, palavra onlarda, keseriz biçeriz, yok ederiz edebiyatı da onlarda. Her biri İsrail'in en büyük düşmanı!
Ama İsrail harekete geçtiğinde hiçbirinden tık yok.
Şimdi Lübnan'da olanları, Filistin'de yapılanları izliyoruz.
Geçmişte Suriye, Mısır gibi ülkeleri perişan ettiler. Araplar çölde kaçacak delik aradılar ve sıvıştılar.
Oysa bunlar tankları, topları, uçakları, helikopterleri, orduları, askerleri ile aynı anda ve örgütlü bir biçimde harekete geçseler, normalde İsrail'i bir kaşık suda boğmaları gerekmez miydi?
Bırakın orduları bir yana, bunların sivilleri ellerine kazma kürek alıp İsrail'in üzerine yürüseler!..
Bir yanda 7 milyonluk, küçücük bir ülke... Ve karşısında İsrail düşmanı olduğunu iddia eden en az 200 milyonluk bir Arap-İran dünyası.
Sonuç ortada.
***
Hadise işte burada ortaya çıkıyor. Bizim din kardeşleri her konuda olduğu gibi burada da birbirleriyle anlaşamıyor. Kimi ABD'nin kucağında oturup emirleri oradan alıyor. Kimi başka hesaplar yapıyor.
İran'daki molla rejimi kendi halkını uyutmanın peşinde.
Öte yanda ise İsrail bomba gibi örgütlenmiş bir ülke. Teknolojisi gelişmiş. Dünyanın en güçlü istihbarat örgütüne sahip. Bizim din kardeşlerinin nefes alışını bile izliyor, gerekeni anında yapıyor. Üç yanı düşmanlarla çevrili bir İsrail'le hiçbiri başedemiyor.
İsrail'in, İslam dünyasından on binlerce paralı ajanı olduğu söyleniyor. Bunların arasında ülkelerini yönetenler bile var. Bir sürü ülkenin en gizli bilgileri bile -para ve çıkar karşılığında- İsrail'e oluk gibi akıyor.
Suriye devlet başkanı Hafız Esat'ın ölümcül hasta olduğunu önce İsrail açıklamıştı. Nasıl mı? Girdiği tuvaletten idrar ve gayta örneklerini çalıp tahlil ederek, Suriyeli doktorların raporlarını satın alarak!
Sevelim sevmeyelim, beğenelim beğenmeyelim, İsrail gerçeği bu.
Demek ki bu işler nüfus çokluğu, kelle sayısı ve nutuk atıp palavra sıkmakla olmuyor.
İşin içine 'örgütlenme' girince her şey değişiyor.
Başıbozuk, örgütsüz, birbirine düşman İslam dünyası bu küçük ülkenin oyuncağı olmuş, karşısında eli kolu bağlı oturuyor.
Yaaa, işte böyle muhterem İran, Suriye, Mısır, Ürdün ve saire yöneticileri!..
Ve Türkiye'de bu gerçekleri bir türlü görmek istemeyen bizimkiler!..
Elin oğlu bir askeri kaçırıldı diye bölgesini kan gölüne döndürdü. Bırakın askerimizin kaçırılmasını, biz her gün şehit cenazesi kaldırıyoruz, üstelik Kuzey Irak'a girebilmek için ABD'den icazet bekliyoruz.'
Sevgili Dostum;
Filistin bir kanayan yara. İsrail mezalimi ise tüm dünyanın izlediği bir başka yara...
İnsanın yemek yiyesi bile gelmiyor. İçim ağrıyor zaman zaman... Uykularım kaçıyor.
Siz de bir güzel konuyu, eşssiz bir duyarlılık ile gündeme aldınız gene. Mükemmel bir yorumla, uzun olmasına rağmen bir çırpıda okuttunuz. Kutluyorum.
Yusuf İPEKLİ
Bir gün gelir de Türk,İslam,ve Amerkan karşıtı devletler bu örgütten ayrılır.Amerika ve dostları istediği kararları o zaman istediği kadar çıkarsın..Anlamıyorum orada hiçbir etkisi olmayan bunca devletin ne işi var..Heralde çok seviyorlar Amerikanın despotluklarına evet demeyi..Yine mükemmel ders gibi bir yorum.Kutlarım üstadım.Selam ve sevgilerimle.
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta