lülyEylül Şiiri - Habibe Merih Atalay

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

lülyEylül

lülyEylül

Pazartesi
18 Ağustos 2008
Eşrefefendi

Kendime bir başkasıymış gibi davranmalıyım belki de..
Neden bir komiklik yaratamıyorum ki
Neden komedi değil ki yaşamımız

saklambaç oynamak kendi kendinle.
insan ruhuna ters bir olguyu..
deneyimlemek..
yalnızlığı test etmek..
Kimsesizliği..
oturup bira içmek ve dinlenmek.
boş masaların çoğunlukta olduğu bir köşende..
Hatırlamadığın farklı bir mekânında..

zevksizliğe..
dönüşümü muhteşem olacak kahkahaların..
Gösteriş zamanı köşesindeyiz..

Neşelendirmiyor beni anılarım
yazgım
ve yazım
Neden hüzne ve hamasiliğe meylediyor el
neden bir komedi denemesi gelmiyor bu peçete anısına
Organizmamızın nehr-i şehrinde..

Ve bin peçete daha dolup taşar tanışık konuşmalarla..

iz bırakır tartışmasız..
bir otofotografik tebessüm
çeker bir anı
Teker anı ölümsüz ruhun
yine de sevinir yarısı göğsünün
Yarısı kanarken iyicene
Rüzgârın bekçisi alır yasının yarısını.

sıçramak doğrudan karşıya.
kan kan..
damlaya damlaya..
çıkmak dışına içinden ve bağırmak satır satır..
güneşin çıkmasıyla birlikte bulutların içinden..
zikzaksız gitmek ve yol almak dümdüz ötesine..
Yenilgiyi göze almak kaldırımdan karşı kaldırıma..

o karşı kaldırımda elinde fenerle ışığı tutana..
bağırmak ötekine..
fısıltıdan da öte
ama yazmak

fısıldamamak bile..
kaldırımlara..
daldırışta gözlerini karşı kaldırıma..

susmak
ve..
çay içmek..
Fark edilmeksizin fark etmek içini dışta..

en iyisi geçmeden anın..
çöpsü bir hafiflikteki belleğimizle gezinirken
geldik konduk bu su dalgalarına
yapısalcıları akıttı
Yağmurun ıslattığı zeminler kadar parlak yüzeyler ya da yüzlerin aydınlığı

lülyE
özeti yaşamın…
Kaldırımdan kaldırıma
Kaldırımdan kaldırıma özeti yaşamın…
Eylül

Yağmurun ıslattığı zeminler kadar parlak yüzeyler ya da yüzlerin aydınlığı
yapısalcıları akıttı
geldik konduk bu su dalgalarına
çöpsü bir hafiflikteki belleğimizle gezinirken
en iyisi geçmeden anın..

Fark edilmeksizin fark etmek içini dışta..
çay içmek..
ve..
susmak

daldırışta gözlerini karşı kaldırıma..
kaldırımlara..
fısıldamamak bile..

ama yazmak
fısıltıdan da öte
bağırmak ötekine..
o karşı kaldırımda elinde fenerle ışığı tutana..

Yenilgiyi göze almak kaldırımdan karşı kaldırıma..
zikzaksız gitmek ve yol almak dümdüz ötesine..
güneşin çıkmasıyla birlikte bulutların içinden..
çıkmak dışına içinden ve bağırmak satır satır..
damlaya damlaya..
kan kan..
sıçramak doğrudan karşıya.

Rüzgarın bekçisi alır yasının yarısını.
Yarısı kanarken iyicene
yine de sevinir yarısı göğsünün
Teker anı ölümsüz ruhun
çeker bir anı
bir otofotografik tebessüm
iz bırakır tartışmasız..
Ve bin peçete daha dolup taşar tanışık konuşmalarla..

Organizmamızın şehr-i nehrinde..
neden bir komedi denemesi gelmiyor bu peçete anısına
Neden hüzne ve hamasiliğe meylediyor el
ve yazım
yazgım
Neşelendirmiyor beni anılarım

Gösteriş zamanı köşesindeyiz..
dönüşümü muhteşem olacak kahkahaların..
zevksizliğe..

Hatırlamadığın farklı bir mekanında..
boş masaların çoğunlukta olduğu bir köşende..
oturup bira içmek ve dinlenmek.
Kimsesizliği..
yalnızlığı test etmek..
deneyimlemek..
insan ruhuna ters bir olguyu..
saklambaç oynamak kendi kendinle.

Neden komedi değil ki yaşamımız
Neden bir komiklik yaratamıyorum ki
Kendime bir başkasıymış gibi davranmalıyım belki de..

Teşvikiye
2006 lülyE 02
Cumartesi

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 12.9.2012 17:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Zaman aşımına uğradığını düşünmediğim için ufak bir değişiklikle yeniledim bu parçayı bu gün... yine bir eylül günü tesadüf etti... lülyEylül... öncesiz ve sonrasız.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay