Gözbebeklerime konan ilk ve son kelebek,
Yeryüzünde ışığa renk veren güzelliğinle süzüldün gözlerime.
Akan gözyaşımla baharı serdin,
Sevinç ve hasreti sardın kalbime.
Bulutlar ağlarken saçlarımı saran,
Nefesinde umutlarımın gölgesi kaldı.
Dertler deryasında kaybolmuşken büsbütün,
Duygularım hapis, ışığım sönük,
Hayatım anlamsız, amaçsızdı sensiz.
Manolyalar sürdü ellerin avuçlarıma,
Misk kokusu dokundu saçlarıma.
Kucakladın bitkin bedenimi,
Başım dizinde, yorgun ve huzurlu.
Sonra bir gün büyü bozuldu,
Mutluluk ırmağına hüzün karıştı.
Şimdi karanlığın içinde kayboluyorum,
Hasretin buzlarında donup kalıyorum.
Turnaların göçünde bir ezgi oldum,
Gökyüzünde rüzgârla savrulan bir şiir gibi.
Sessizlikte adın bir melodi gibi süzülür,
Rüzgârın ufka taşıdığı bir özlem gibi.
Yüreğim alev alev, dervişin sessizliğiyle,
Çölde kaybolmuş bir Mecnun gibi savruldum.
Yapma, Lucia, yapma bunu,
Leyla’nın yarım aşkı gibi bırakma kalbimi.
Yüreğim aşkının aleviyle yanarken,
Gözyaşımı esirgeme.
Hasreti bırakma gözlerimde,
Ama sen bir düş gibi kayboldun,
İlham perisi misali, Lucia.
Geride bıraktıkların, bulduklarından daha kırık,
Şimdi senin gökyüzünde dolaşıyorum,
Yolunu kaybetmiş bir düş misali.
Lucia, ışığım, gökyüzümde Lucia.
Gece parlak bir yıldız görürsen, bil ki benim gözüm,
Sonsuzlukta seni izleyen bir kalp.
Kayıt Tarihi : 6.6.2025 22:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
#lucia
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!