Güncelden bir iki dem geldi
Yemde bu vatan evlatları
Gemde evlat anaları
Demde yürek yanıkları
Gel beraber gidelim sayın vekilim
Yaşımız müsait Kıbrısa da uğrayalım
Ortadan doğuya geçerken
Yavuz'un selamını kabeye götürelim
Lübnan'mı bütün gaye ler
Açlığa doymayan zengin cepler
Gel beraber gidelim
Sultanın selamını götürelim
Asker mi? Teskere mi? Gel milletine sor
Başında belalar, oynar durursun
Lübnan'a gitmek mi? Ne durursun
Selimin selamını götürelim
Lübnan'a yetmez dolaşalım
Bin yetmez osmanlar üzülmez
Seferse hep beraber gidelim
Osman gazinin selamını götürelim
Hadi vekilim bin beyaz arabana
Elifim kağnı ile geçer seni gidelim
Bir amaç söyle bin mazaret sunma
Gel bu cihana Türk'ün selamını götürelim
Kayıt Tarihi : 5.9.2006 22:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

.İlgilisine
Hey, size diyorum size:
Öylesine burnunuzu soktunuz ki her şeyimize, her yerimize...
Ne sevmeye zamanımız, ne aşık olanımız oluyor!
Bize yazık değil mi?
Öyle kararttınız ki günlerimizi.
Ne güneş doğuyor, ne gülenimiz bulunuyor!
Ne işiniz var gece yatağımda, düşümde, gündüz hayalimde, usumda?
Ne işiniz var ekmeğimde aşımda, içtiğim suda?
Soluduğumuz havada ne işiniz var?
Sizi oraya biz getirmişsek,
Orada şimdilik durun demişsek!
Doğru durun duracaksanız! ..
Benden gayrısı daha beter, şükret diyorsanız;
Ona da mecal bırakmadınız,
Yazık değil mi bize?
Bırakın aşık olabilsin insanlar.
İnsanlık, dostluk, kardeşlik sevgiyle başlar.
Bırakın da sevelim unutmadan sevgiyi.
Hem, neden sizler de sevmiyorsunuz bizi?
Bir elin parmakları kadarını, değil yalnızca kendinizi!
Tüm halkı, tüm insanları, toprağı, yaprağı, çiçeği, böceği, kurdu, kuşu...
Karası, sarısı, beyazı, müslümanı, gavuru, dinsiziyle...
Alevi, sünni, zaza, kürt, yörük, çerkez, lazıyla...
Yaşlısı, genci, çocuğuyla, tüm insanları siz de seviniz.
Aşık olanınız var mı içinizde?
Değil paraya, mala, çıkara! .
İnsana aşık olanınız var mı?
O yürek var mı sizlerde mangal gibi? ! .
Öyleyse yaşayalım bırakın bizi!
Bizler yaşatalım, bu duyguyu ölmeden.
Hey, size söyledim size!
Sevgiden, dostluktan anlayana!
Sevgiden öte yok yüce değer.
İzmir, 13.10.2006; 02:06
Ahmet Emer
abdi ipekçi
kalleşçe vuruldu
yerine yüzlerce abdi ipekçi geldi yazıyorlar
muammer aksoy
katledildi
öğrencileri çığ gibi büyüdüler
çetin emeç
katledildi
yeri çoktan dolduruldu
turan dursun
kalleşçe vuruldu
aramızda yaşıyor
bahriye üçok
kahpece parçalandı
meleklere karıştı
uğur mumcu
alçaklarca havaya uçuruldu
bir keskin kalemle bir kırık gözlük
yürekli yiğitlere hatıra oldu
bu yiğitler kırık gözlükten bakarak keskin kalemle yazıyorlar
birileri bu yazılanlardan da korkuyor
ahmet taner kışlalı
haince vuruldu
kışlalar doldu boşaldı bu gün
binlerce öğrencisi yayıldı dört bir yana
.............hablemitoğlu
yeter yeter son olsun...........
mustafa yücel özbilgin
arslan denen hayvan parçaladı
sözüm ona milli eğitim müfettişinin oğlu
sözüm ona avukat
hastirsin........
vücudunun üst kısmında kafa denilen yerinde gerici yobaz cani kalleş
katil ve acizliğe belenmiş
simsiyah petrolle yıkanmış kapkara
devekuşu gibi namus örten
türban denen çaputtan başka şey bulunmayan....
adliyeye uzanan eller kırılsın
hrant dink
ne olduğu belirsiz bir soysuz tarafından
çocuklarından ayrıldı
torunlarından ayrıldı
sevgilisinin kucağından ayrıldı
sevenlerinden ayrıldı
yurdundan ayrılmadı
bu soysuzun arkasında örgüt yokmuş
diğerlerinin
hepsinin arkasında birer örgüt....
.......................................................
ya ölenlerin
hepsinin arkasında milyonlarca insan
milyonlarca sessiz çığlık
kulakları sağır eden milyonlarca sessiz çığlık
sevgiyi öldüremezsiniz.
Ahmet Emer
elif ay
TÜM YORUMLAR (4)