Bilinmez deryaya; uzandı yolum,
Karlı dağlar aşıp giden el benim.
Derinden ah çektim; bağlandı kolum,
Alıp sürükleyen, coşan sel benim.
Bir usta elinde piştim, yoğruldum.
Hasret ateşiyle yandım, kavruldum.
Ateşim kül oldu, estim savruldum;
Külümü savuran, esen yel benim.
Varamadım durdum karar eyledim,
Dedim ki kendime; “Vay ben neyledim? ”
Divaneyim; kendim çaldım, söyledim.
Mızrabı değmeden, çalan tel benim.
Ah neyleyim; uzun yolda giderim.
Yüzüm kara, söyle kime ne derim?
Şu hain nefsime; sitem ederim,
Dostlar görsün, şaşılacak hal benim.
Daralıp sıkıştı, gönül kafesim.
Haykırdım; çıkmıyor, avazım sesim,
Biran gözüm yumdum, durdu nefesim;
Omuzlar üstünde giden sal benim.
Âşık Lokman Bal’ım kaldım başıma,
Feryadım karıştı, şu gözyaşıma.
Dostlar bakarlarken, yatan naşıma;
Diyemem ki; “Evlat, ayal, mal benim! ”
17.06.-2007
Lokman BalKayıt Tarihi : 14.12.2008 20:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İçimde bir ateş,yanar ha yanar.
Kurumuş,su diye gittiğim pınar.
Mevlam zemheride ateşle sınar.
Ağustosta buz kesilmiş göl benim.
Yüzüm kara, söyle kime ne derim?
Şu hain nefsime; sitem ederim,
Dostlar görsün, şaşılacak hal benim.'
Müthiş bir duygu seline dönüşen mükemmel satırlar için binlerce teşekkür üstat...
Saygılayla 10 puan...
Yusuf İPEKLİ
TÜM YORUMLAR (8)