(doğrudur gebe kaldığım coşkun bir akarsudan..İSMET ÖZEL)
1. SU
Korku, bir kuyunun dibinde
Güneşin en uzak cıvıltısında
Kaplan sarısı yansımasında gölün
Gecenin Yusuf'a serenadında
Eceli çağıran korna sesleri
Rüyalara örülen anne
Bitimsiz bir ferahlığı
Bir görünmez el ile kesmesi ayın
Yükseklerin aşağıya doğru bedenlenmesi
Yıkanması durlanması ayması ayılması
Kirlinin bulanığın uyuyanın baygının
2. TUZ
Kürenin matematiği
Denklemin bilinmezliği
Üstünde şavkıyan aydan habersiz
Bir ucundan toprağa
Bir diğerinden yanık bozlağa bağlı
Balık ışıltısı
Ay kamaşması
Geceyi gece tutan suyu su tutan
Alnında iki çizik
birinde fakir bir derviş
Diğerinde kızı o zalim padişahın
Tuz
Dünyayı kokmaktan koruması Allah'ın
3. AH
Anneyi geceye yorgan yapan ay değil
Mesafenin acımasız kütlesi
Afrikalı yandaşların
Kölelenmesi gibi Avustralya' ya
Serin tıpırtısında merhametin
İnşirahın ılık dokunuşunda
Bir cehennem sıcağında
Bir aşkın asla onmamasında
Eczası sükunetin
Cezası yasak meyvenin
Ahh ki
İlk seslenişi bebeğin
Sesidir son nefesin
4. ANNE
Tüm dünyayı doğurmuş
Yıkamıştır her yanı gözyaşıyla
Her balığın kalbinde
Her suyun akışında
Anne
Bütün korsanların ve haramilerin hepsinin
Kafirin müslimin İsa nın ve Eyyub'un da
Kalbindeki en ince çizgi
Anne
Sebebi anne
Gülün gül olmasının
Dağın dik durmasının
Sonucu anne
Aşkın hararetinin
Doğuran doğrultan
Kıyam ettiren ruhu..
Anne
5. GÜL
Bir kesinlik yok
Uzayıp giden kıvrımlarında
Bahçede ölü kuşlar
Yorgun kızlar ve ışığın suya düşmesi
Çölde güvercin çırpınışı
Yılan merakı mağarada
Örümcek ağında sabah
Serin bir uyku dostun dizinde
Dil damağa yapışıkken bir şarkı
Ancak böyle söylenir
Kokusunda depremler iç yanışları
Ah ki hasretler
Kalbin kara tortularından kurtulup
Yar kokusunda hayat bulmaya
Kıyasla sürgün
Kısasla mücrim
Gülle mazlumuz
Babamız Adem'dir
Biz dahi ademiz
Gül hariç
6. YUSUF
Yakub'un kalbinde bir kuyuydu Yusuf
Karanlık susuz kör bir kuyuydu
Ne zaman ki atıldı kör bir kuyuya Yusuf
Işıdı gözleri Yakub'un su saldı kuyuya
Gözü kör ve yaşsız bir yaşlının ağıdından
Su ve ışık doldu kuyuya
Yusuf kör bir kuyuydu Züleyhaya
Yıldızsız geceydi
Yağmursuz buluttu
Elleri kandı Züleyhanın
Bıçakların bileyiydi onun kötücül ruhu
Yusuf susuz bir kuyuydu
Girdi kendi içine
İçi de Yakub'un gözleri de
suyla doldu
7.YEŞİL
Süregelen bir korkuyu demirliyorlar
Kör kıyısına denizin
Burada bir çok gecenin sabaha dönmüşlüğü vardır bilmeden
İnsan bir tarafından yaprağa asılı
Diğer yandan bültenlerin serinliğine
Yok mu ki o sıcak kışlar ah o sıcak kışlar
İnsanı alıp makineye çeviriyorlar
Kuzeyliyiz yeşiliz sıcak bir kışız
Hepsini çıkararırsak yeşiliz
Alemin ruhuyuz sabahın beşiyiz
Ah o sıcak kuşlar yok mu o sıcak kuşlar
Göç etmeyi unutup
Kalbimizde kaldılar
8.KAR
(Bir ben mi kendimi bir düğünde sanıyorum
Kar altında yürürken
Diyorum Allah suyu gelin etmiş göndermiş
Her bir damlasına başka bir gelinlik giydirererek..)
Sen böyle yağıyorken sana yazmamak olmaz
Sen ki sevgilim suyun pamuktan annesisin
Rüzgarın önündesin öyle tozmamak olmaz
Işık alıp koynuna geceye girmelisin
Uğulda gözlerime küçük bir hayat bahşet
Yokluğunda gördüğüm gürültü cehil dehşet
Bana biraz beyazdan biraz da aşktan bahset
Soğuk bahsin dışında sıcacık gelmelisin
Sanki ellerimizde bir dünya kuş var gibi
Uyuyalım gecede sonsuz bir düş var gibi
Beyaz saltanatında bir unutuş var gibi
Ruhumuzu göklere çekerek inmelisin
..
Şükrü ÖzmenKayıt Tarihi : 4.6.2015 17:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uyuyalım gecede sonsuz bir düş var gibi
Beyaz saltanatında bir unutuş var gibi
Ruhumuzu göklere çekerek inmelisin
Dağın dik durmasının ' sebebi olarak gösterilen anneyi, bu kadar güzel anlatan dizeleriniz çok güzel. Kutlarım sizi.
ve aşk
durgun suya
taş atmaktır...
atılan taş dibe
su güneşe...
güneşe yayılan kuşlar ve çocuklar
pürneşe...
kutlayarak saygı ile...
TÜM YORUMLAR (8)