Lodos Gecesi, Galata
Lodos, taş basamaklara usul bir mırıltı bıraktı
Galata’nın duvarları yüzüme eğildi, yokladılar halimi.
Bir güvercin kanadını topladı, bakışıma sabır koydu
ben yürüdükçe içimde bir kapı açıldı, adı sessizlik.
Sokağın sonunda kimsesiz bir ışık titredi
camın içinden bakan eski bir şarkıydı bu;
sözleri yoktu, yine de adını çağırdı içimde
ateşsiz bir ılıklık gibi, acele etmeyen bir yakınlık.
“Gel” demedim sana, çünkü gelmek bazen ağır kalır
ben hafiflemeyi öğrendim, gecenin elinden tutarak.
Kırgınlığım avuç içinde küçük bir kuş oldu
kıpırdadı, kanamadı; sadece yerini beğendi
Bir nal sesi duyuldu uzaklardan, sonra dindi
sahildeki kayıklar kendi uykusuna gömüldü.
Ben, ağzı kapalı bir şişedeki notayı düşündüm
kimseye gösterilmeyen, ama sahibine daima dönen.
Şimdi, rüzgârın omzundan inerken anlıyorum:
payın var bende, payım bende kaldıkça artıyor.
Eksilmek değilmiş mesele;
yüreğin ince işi, kendini usul usul onarmakmış.
Kuleye baktım yüksek değiludi aslında
yüksek olan, içimdeki es verişi fark etmekti.
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 01:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!