Dağın sinesine hapsolmuş cevher
Süklüm büklüm zamanını bekler
Kaç hayaller gördü
Nice umutları biriktirdi yüreğine
Ne varsa biliyordu yeryüzünde
Masmavi gökyüzü
Gözleri kamaştıran güneş
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Evet anlamlı ve harika bir şiir daha okudum o güzel yüreginizden, sizi sevgim ve saygımla kutluyorum. Allaha amanet olunuz...
Yine manidar yönüyle ve zarif kelimelerle süslüyor yürekleri şiiriniz. Kutluyorum. Selamlar.
Akıcı ve güzeldi, kaleminize ve yüreğinize sağlık. Tebrikler, saygılar
Harika bir eser dökülmüş dilinizden kaleminize.
Oldukça içerikli ve manidar olmuş. Kelimeler özenle seçilmiş
Akıcı, duygular inci gibi nakış nakış dokunmuş bir kilim gibi.
Kaleminiz hiç susmasın, keskin ve etkili olsun. Dost kalın
http://gruplar.Antoloji.Com/sevgi-toplumu-grubu
Antolojime aldım. Selamlar, Sevgiler.
şiirlerinizi begenile okudum yıldırım bey başarıların devamını dileği ile hoşçakalın
Sayısız onurlu insan anlaşılamadan göçtü gitti
Prensiplerine bağlı insanlar bir köşelere itildi
Baş sallayanlar, emir kulları, oturdu baş köşelere
Fildişi kuledekilere kul oldular, makam uğruna
şiirin hikayesi şiir ile o kadar bütünleşmiş ki bu duygu sağanağına katılmamak mümkün değil
özgün kalemi kutluyorum
emeğinize tebriklerimle, yüreğinize sağlık
tam puan
Hey haaaaaaat
Ne mümkün kımıldamak
Sarmış sarmalamış koca dağ
Hayal, hayal olacak
Güneş boz dağı aydınlatacak
Derinliğe hapsolmuş cevher
Özgürlüğe hasret
evet haklısınız
taşınan cevherden haber yok
Heyhat! bir hayat ki hayat,
Hayat ta hayatta yer yok,
yürekten kutlarım
yüreğine sağlık saygılarımla
doğru şiire ne denir,zaman malesef namertlerin riyakar ve dalkavukarın zamanı oldu,güzel dile getirmişsiniz kutluyorum kaleminizi
(TDK Liyakat: Layıkolma,yaraşırlık,uygunluk,yeterlilik, kifayet.)
Peki bu anlam kime ve neye göre?
İnsanlığın çoğulunda değer buluyor ve ortak kanı oluşturuyorsa ne mutlu.
Varsın anlaşılmadan göçüp gitsin, varsın unutulmuş olsun ne çıkar onuruyla yaşadıkları geride mirasıysa...
Nasılsa yâd edilecektir kendini bilenler ve O'nu anlayanlarca azınlıkta da olsa.
Hele de vaktinde anlamamışların pişmanlıkları ve hüzünleri yüreklerini kavuracaksa...
Kıymetli Şairim;
Şan ve şöhretin geçiciliğini, asıl makamın yüreklerde edinilen yer olmasıyla öyle güzel anlatmışsınız ki, sayenizde bir kez daha, Rahmet ve minnetle andım, onurlarıyla tarihimize geçmiş büyüklerimizi.
Sevgi yüklü saygılarımla derlediğim çiçeklerim engin yüreğinize.
Bu şiir ile ilgili 84 tane yorum bulunmakta