Ne sen izin veriyorsun bu zincirleri kırmaya, ne de tanrı!
Yorgun şehirler yıkılıyor, her seni beklediğimde üzerime
Sitemim sana değil kınalı güvercinim, bu kader ruletine
Ne zaman seni istesem, hep yek düşüyor seven kalbime..
Yasak öpüşmelerin ininde, göğsündeki ateşleri duymaz mıyım sanıyorsun? . Sana kendimi her bıraktığımda, ellerinin kanlı pençeleri vücudumu darmadağın ediyor, dudaklarının öldüren iksirleriyle bir hayâl atına bindirip ruhumu, atıyorsun beni savaş meydanlarına.
Lirik bir yalnızlıkmış seni sevmek. Sözlerimin bahar uçlarında seni sevmelere durmuş, kendimi her sana bıraktığımda çocuklar gibi mutun salıncağında sallanmıştım. Yüreğinin saklı yerlerinde kendimi her aradığımda, ihtiras nöbetlerimin zindanlarında isyanlarım ayyuka çıkmış, ağlayan yanlarım kalbimi delik deşik etmişler öfkelerinin keskin bıçaklarıyla.
Sen, yüreğindeki hazinelerine ulaşılamamış, ışıltılarını gün yüzüne çıkaramadan geçirmişsin şu ömrünü. Kanayan yüreğinin sızıntılarını dindiremeden bitap düşmüşsün ömür kilometrelerinin dikenli yollarında. Ellerinin büyüsü titretirken bedenimi, sorgular ağdı benim de bedenime. Ağlayışlarım bitince, sana özlemlerim ayyuka çıkınca gelişlerine törenler düzenleyip, şu çocuk yüreğimi bayramlara salmıştım.
Sevgiyle ördüğüm minicik kozamın içerisinde yıllar yılı sana nefis dizeler dokudum. Acılara her mekik atışımda, her sana yakılışımda tükettin vefasız duruşlarınla şu sevdalını. Sevgilerime umarsız bakışlar atarak, sevdalarımı yüreğindeki o minicik dünyaya sığdıramayarak, al aşağı ettin gururumu.
Bir kutsal çığlık gibi sulara düşeceğim birgün. Tırnaklarım Harran'da ve Kapadokya'da Şahmaran bir sevdayı deşecek gün ışığına çıkarmak için. Karaca sürülerinin peşinde yağmur ormanları'na ulaşıp, gökyüzüne ellerimi uzatacağım ve aşkı yakalayacağım yıldızlara ulaşarak. Yüreğinin minicik koridorlarına sığmayan sevgimi parçala istersen tırnaklarınla. Gözlerimi yerinden çıkar ve yüreğimin kanlı duruşlarına kahkahalarla bak. Rüyalarından sök at şu sevdalını ve al yalaz sevdalarıma da boşver.
'Sana aman demem artık'. Gözlerimi bir daha gözlerine dikmem. Korku karanlığın izini sürerken, bende unuttuğun ne varsa geri al, geri al sevgisiz duruşlarını. Benimkisi, karanlıklarda aranan bir ışıktı, eski günlere dönüş biletiydi. Sana kutsal bir ışık olmayı çok istedim. Ellerinin prangalarını çözeceksen ve gözlerime mil çekeceksen göğsümdeki ateşi de al benden. Sana bükülü duran yüreğimi güneşe tutmuş, sana sevdalı şu gönlümü binlerce çivilerle bir gün batımında dağlara çakmışım.
Senin için defalarca öldüm. Senin için canımı ılgıt ılgıt yurdumun her santimetrekaresine böldüm. Oysa, kızılcık şerbeti içmişim gül bahçenden ve dikenlerinin öldüren zehrini görmemişim. Karanlıklara yüzümü döndüğümde bir namlu doğrulur üstüme. Güneşe, aya ve yıldızlara utanarak bakarım. Dağlarda su, sularda toprak, toprakta bir gül yüzer. Hücremde sen, sende anlamsız bir sevda, bakışında bir ikilem ve tüm hücrelerimde bir kerpeten, sıkar yüreğimi.
Benim ilençli sevdalarımı anlamak zordur. Hele ki, yastıksız hiç gönüldaşım olmaz. Dilimin ustura ayazında, sırtımın sevdaya dönük kar tufanlarında bir kibrit çöpü yanar arada bir. Issız geceler aydınlığa durur ve onuru kırılan bir yay gibi hedefini vurur.
Senin için can çekişen sevdaya da düştü bir tetik işte. Bana diş bilemelerin bitince, gündüzlerde yaralı bir kuş, kara gecelerde yırtıcı bir yarasa olmaların da başlayacak. Sen de göğsümdeki okyanusları asla geçemeden, denizlerimin akışlarından nehirlerine döneceksin. Bu demir bakışları ve bana baş kaldırışlarını bilmez miyim sanıyorsun? . Yüreğime sokulan kuş sürülerini havalandırıp, dalga dalga duruşlarınla bitirdin bu sevdayı. Soluğun yüzümü, ellerin yüreğimi, gözlerin şiirlerimi ısıtmaz artık. Sana şu yorgun yüreğimin kapılarını sonuna dek açmıştım ve sensizliğe kelepçeler yapmıştım. Bileklerimdeki kanı, ellerimdeki kangrenleri de çözemezsin artık.
Şimdi gidiyorsun. Bu kez, benim seni yüreğimden kovan. Gövdemin yarısı al senin olsun. Benim dağlarımda yetişen papatyalardan yeni sevdalar bulurum ben. Bedenim ardıçlara, çalılara takılı yaşamaya alışıktır. Saçlarının yelini, ellerinin sihrini, gözlerinin kutsal sevilerini başka dağlarda ararım. Ben, sevdaların peşinden koşmadım hiçbir zaman, sevdalar buldu beni sevgiye sarılıp yattığım gecelerde.
Kayıt Tarihi : 27.6.2005 16:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selahattin Yetgin](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/06/27/lirik-bir-yalnizlikmis-seni-sevmek.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)