-Limoncuuuu! !
Dedi çığlık çığlığa.
Son yediği lokma takılmasaydı boğazına,
Daha çok satacaktı o gün; pazar curcuna...
Güzellerden birisini gördü bir anda,
Soluğu kesildi,gözleri fal taşı gibi açıldı.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
'Şair burada..' diye başlayan sözcüklerden kaçtım hep hayat boyu. Ama şimdi 'Şair burada şunu anlatamamış, çünkü kendini paylaşmamış okurla' demek zorunda kaldım.. 'Bacakların devrimi kaldıramayacağı kadar gelişmemiş olması' gibi güzel bir niteleme öncesi 'Devrim de mi bacak arasında girdi?' gibi bir satır beni şaşırttı.. İyi ki şiiri sondan başa doğru okumuyoruz. O zaman daha çok şaşırırdık belki de... Sevgili Evren'e anlatımında başarılar dilerim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta