Limon Çiçekleri Şiiri - Gülsüm Güven

Gülsüm Güven
20

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Limon Çiçekleri

Aşk, yitirilmişlerin arasında yitmek olsaydı insanlar yeniden aşık olurlar mıydı?

Sen, benim Akdeniz’in limon bahçelerinde
büyüdüğümü bilirsin.
Limon ağaçları narindir.
Çiçekleri de öyle.
Minicik beyaz yaprakları vardır umut dolu.
Emek verirsen yeterince,
meyveye dönüşeceklerdir.
Seversin onları, sularsın.
Gübreler, ilaçlarsın.
Gözün gibi, kızın gibi bakarsın onlara.
Senin benim gibi konuşmazlar.
Ama onların da dilleri vardır anlayana.
Çok su verirsen çürür, suyu esirgersen kururlar.
Korumazsan böcekten, haşarattan hastalanır hatta ölürler.
Onyedisinde bir gelin gibi ürkektir onlar.
Üstelik savunmasız.
Bir o kadar da vermeye hazır.

Ama dedim ya...
Emek ister, sabır ister, yürek ister,
en önemlisi sevgi ister onlar.
Bir fidanın meyveye dönmesi yıllarını alır insanın.
Çocuğun gibidirler.
Kuruyan yaprakları yüzünden korkular kaplar yüreğini.
Her sabah bir bir kucaklarsın ağaçları adeta.
Onları görmeden geçen bir tek günün bile tadı yoktur.

Bir de Güney’in dolusu vardır.
Denk geldin mi bilmem.
Verirsin emeği,sabrı,yüreği..
Çiçeklenir bahçen bir gelin kadar beyaz.
Ve bir gün bakarsın gökyüzü kararır.
Hiddetlenir, öfke bağırır gümbür, gümbür.
Gelin kız korkar. Sen korkarsın ama ne çare.
Dolu taneleri vurur da vurur küçük, beyaz çiçeklere.
Sabrın meyveleri ölür.. Sen ölürsün ardı sıra.

İşte Sen; Benim Vurgunumsum Birtanem.
Yağan Acımasız Dolu Taneleri Kadar Ağır,
Ölüm Kadar Hafif.

Doludan sonra umut kalır
gözlerinden yüreğine giden uzun yolda.
Yeniden başlarsın yitirdiklerini unutmak için.
“Bir yıl daha” dersin.
“Bir yıl daha. Seneye kadar biraz daha sabırdan ne çıkar.”
Ağaçlar hâlâ dimdik, sımsıkı toprağa sarılmış
gelecek mevsimi bekler korkulardan arınıp.
Sen de öyle...
Daha beteri de vardır güney’in gecelerinde.
Sana umudu da çok görür, bilir misin?
Dona çeker havası.
Toprak sıkışır, sıkışır, sıkışır...
Nefes aldırmaz emeğine, sevgine.
O yıl meyveye dönecektir yüreğin belki de
yıllar sonra ilk kez.
Ah...
Ne çaresizliktir o...
Eğer bilememişsen doğanın ne söylediğini,
anlamamışsan iklimin dilinden ve
ısıtmaya koşmamışsan bahçeni,
ateşler yakıp toprağı gevşetmeyi akıl etmemişsen...
Kan çekilmeye başlar yüreğinden damla damla...
Hem onun hem senin.
Kararır kökler, dallar.
Karasından anlarsın olan biteni ve karalar bağlarsın.
İşte güney'in donu vurdu mu artık umut yoktur.
Bu gerçekten de ölmektir.
Sen benim sevgimdin emek verdiğim..
Sabrımdın.
Yüreğimdin.
Ben doğanın dilini bilemedim.
Dinlemedi beni hiç... Anlatamadım.
Konuşmadı benimle. Anlayamadım.
Don vurdu 23. yılında emeğimi
Kan çekildi sevgimden
Durdu sabrım..
Yüreğim vurgun yemişten beter..

İşte Sen; Benim Felaketimsin,
Yok Oluşum Birtanem.

Bu yüzden gitmeni istedim.
Şimdi bende kalan ne varsa;
serpiştirili ardın sıra.
Gözyaşlarını görürsen dönüp ardına baktığında
Yüreğinde dizeler sıralanırsa kendiliğinden, sevgiye dair.
Rüzgârın sessizliğinde hüznü duyarsan
Beni hatırla ne olur.
Çünkü artık, sendeki umut, hüzün, gözyaşı ve sevgiyim ben.
Bir tek limon çiçeği var sende olmayan
Eğer bir gün onlarla tanışırsan
Benim için topla olur mu?
Benim sana veremediğim ne varsa
mutluluk adına, huzur adına
tümünü senin için diliyorum.
Birtanem.
Yolun açık olsun!

Gülsüm Güven
Kayıt Tarihi : 15.4.2006 03:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ahmet Yalçın
    Ahmet Yalçın

    tek kelimeyle muhteşem...


    İşte Sen; Benim Vurgunumsum Birtanem.
    Yağan Acımasız Dolu Taneleri Kadar Ağır,
    Ölüm Kadar Hafif.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Gülsüm Güven