Kokusuz sen uyuyalı mevsimler
Fotoğrafların Sulusokak'a bakan yüzü sararmış
Beyaz saçlarım eskisi gibi
Notalara gülümser zannediyorum
Sana bakışlarım arasında kaybolur zaman
Gecemin baharı limon çiçeğim
Alınca toprağının o kahve kokusunu
Meğer ne büyükmüş saniyeler
Her gece yeniden ölen kelebek
Duymadığım sözlerinde gizli
Şimdi takvimsiz gamzelerinde
Ne büyük çetrefil susmak
Taşlar yazılı ağlama duvarıymış
Niyeyse güneş yine de doğuyor
Kahverengi şalın her gelişimde parlıyor
Ama bir türlü yakıştıramıyorum
Süslüyorum ama yine de
Sarmaşık otları beynimi kurcalıyor
Sensiz dokunan tüm hayallerimi.
Ağır ağır, yavaş yavaş yazdım
Gelmeni bekledim ufak esintilerde
Yorgun umutlarım yalvardı
Geçmedi falda telveler
Senden kalan sayfalara
Limon çiçeklerin geçmişimi silmesini bekledim.
Dualarımdan vazgeçmek istedim.
Ama sen kokan dualarımdan bile vazgeçemedim.
Sözler tutunuşumuzdu eskilerde
Sonsuza dek bir mutluluk
Sonsuza denk bir mutluluk
Şimdilerde ben biliyorum
Sensizlik sonsuza denk
Beklemek seninle beklemek...
Sıcak kumlarda uykusuzluk
Beklemek seninle ve beklemek
Adını bile koyamadığım bir dünya da
Düşünmediğim bir ölümsüzlük
(Vücud-u Zilal 29.03.2016 Salı)
Şeyda KaragözKayıt Tarihi : 1.4.2016 12:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaleminize sağlık sayın Şeyda Karagöz...
TÜM YORUMLAR (4)