Kızıl saçları saklıyor o güzel suretini
En güzel melekleri imrendirirken
Özgürlüğe koşmak isteyen bir kısrak gibi asi
Her bir yanından zincire vurulmuş iken
Kaybolmuş masumiyeti
Kendisine zulüm gördüğünün ötesinde
Çığlıkları bir bıçak gibi kesilmiş
Ulaşacakken sonsuz evrene
Çelik gibi bakışlarının önünde
Dağlar eğilip bükülüyor erircesine
Boynunu bükerken dalgalar huşu içinde deniz
O öylece dururken sisin içinde
Yeryüzünde son vereceği nefesin öncesinde:
Aslında buraya nasıl geldim bilmiyorum;
Soğuk rüzgar Lilith’in nefesi gibi vuruyordu yüzüme.
Uğruna cenneti feda ettiğim.
Gözlerinin yeşilinin kuytulukları unutturdu bana göktekileri...
Ve birden oluverdi kaybedişim:
Kızıl saçları göğü boyadığında
Çoktan alevler içinde kalmıştım.
Öyle heybetliydi ki karşı koyamazdım
Kulaklarımın çınlamasıyla kafamı avuçlarımın arasına aldım
Sonra sıcaklığı hissettim.
Ve buradayım...
Kayıt Tarihi : 28.10.2020 01:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aslında buraya nasıl geldim bilmiyorum; Soğuk rüzgar Lilith’in nefesi gibi vuruyordu yüzüme. Uğruna cenneti feda ettiğim. Gözlerinin yeşilinin kuytulukları unutturdu bana göktekileri. Ve birden oluverdi kaybedişim: Kızıl saçları göğü boyadığında çoktan alevler içinde kalmıştım. Öyle heybetliydi ki karşı koyamazdım Kulaklarımın çınlamasıyla kafamı avuçlarımın arasına aldım. Sonra sıcaklığı hissettim. Ve buradayım...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!