Likya yollarına düşen
Esir işçi sırtında mermerler
Akdenize düşen acı gibiler
Her yanan ten güzelken
Onlar tatil nedir bilmezler
Onlar mermeri işlerler
Dik gözlere sürülen çıban gibi
Kral tacları zeytin dalı
Bilmiyor hayatı
Hep esir likya'lı
/Koca şehirler bitirdik
Caddesinde koşmadan
Yolların görünmeyen yüzlerine
Terimizle bizi çizdik/
Yolun düşerse olimposa
Sor adresi likya yoluna
Portakal bahçelerine sakla
Kaçaçağın yer olmazsa
Aitdin işte güldüğün dağlara
Taş lahit üstünde
Bir el düşün ki gözünde
Mermer oyan
Taşa can katan
Emek nakışlarında gerçeği
/Duruş/Ürkekçe/
Duruş ki
Körpe tarihe kazınan
Adına heykeller yapılan
İnsan/aşk/a
/Sonradan anlaşılır
Başsız olan
Yarım kalan/
Ben sana sehirler kurdum
İsadan önceli yıllarda
Yıkamamıştı
Kaç vurgun
Kaç istila
Kale burçlarına kellemi astılar
Servetlerine servet kattılar
Gemilerimi yaktılar
Bu yüzden
İki yakası
Bir araya gelmez denizimin
/Kuzey limanı /Duru tuzlu/
Ben sana tapınaklar yaptım
İsadan önceli
İsadan sonralı yıllarda
Yıktılar tanrıları
Kırdılar insanları
Deniz kana bulandı
Bir zaman memleket balıksız
Çocuklar aşsız susuz
Kıyılar martısız
Kadınlar kocasız kaldı
/Bir nesil kayboldu/Tuzunda /Çürümeden/
Son gün
Güç bağlar çözüldü
Bıraktım ardımda
Madem ki ölüm olacaktı
Önce deniz yanmalıydı
Çıra yaptım ellerimi
Tutuştum
Ben yanarken ateşten değil
En çok insandan korktum
/Güney limanı küstü yüzümüze/ Zinciri kesilmedi/
Ben insandan korktum/Dili ateş saçan
Akdenizi boydan boya yapan
O likyalı adam
Dönecek elbette
Umut düşürmedi aşk'tan
Girişinde şehrinin
Mermer bir heykel vardı
Giderken esir dağları ardına
Oraya mektup bıraktı
/Geri gelse
Değişmezdi tarihde iz
Ne de değişirdi akdeniz/
27 Mayıs 2004
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 13.6.2004 21:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Barış Aluk.
mehmet kızılay
Değişmezdi tarihde iz
Ne de değişirdi akdeniz/ //
Okudukça içine çeken enfes bir şiir..
Tebrikler..
TÜM YORUMLAR (6)