İlahi aşk ile dolu badelerden
Bir yudum içmeye geldim
Ey Endülüs
Bir çığlık geldi duyuyor musun?
Amedi şehrinde yunusu arıyorum
Sevinsin şimdi Kudüs
Duymalıyım sesini duymalıyım Asya
Ey güzel kadın
Ses ver yıkık umut kırıntılarıma
Çocuk oldu yüreğim
Duyuyor musun sessiz hıçkırıklarımı
Ağlayan bir körpedir yüreğim Asya
Güne bakan çiçeği gibi,
Arıyorum güneşi.....
Yüzüme kelebekler konsun
En güzel gülşenler yüzümün bozkırlarında açsın
Kırlara yayılsın düşler
Gamzelensin çayırlar
Bir bilsen,
Ah...bir görebilsen....
Yüreğime ekilen buz dağlarının,
Perçemime asılan dallarını
Yüzümün yosun tutmuş,duvarlarına çizilen kırağılarını
Zemheride açan yalnızlığımı
son kursunu kendime sakladım
Ağıtlarla değil
Zılgıtlarla geleceğim...
Bir yıldız kaydı avuçlarımda
Gözümün karasında ışıldar belki diye
Gökyüzüne hiç bakmadım
Ay sana aşık...
Oysa ben gece mavisi
Senin için güneşi avuçladım .
Eylül de yağan ,çiğ kırağılarında güneşi aradım .
Karların gelişini özledim.
Bekleyiş vardı içimde,
Bülbül olsa yüreğim
Konmaz asla gülüzarına
Bende vakit sürgün alacakaranlığa
Neyleyim ah... dünyayı neyleyim?
şen değilse bağlar
Neyleyim ahh..neyleyim kırmışsa fecr-i saba gönül sazımı
Gidiyorum anne
Yıldız uçurmak varken yıldızları gözümde vurdum anne
Gidiyorum anne işte...
Güller elimde kuruyacak
Gitmeliyim anne ben
Dikenler ellerimi acıtıyor
Artık gülüşlerimde saklısın
Kaybolan yılların hatırası olarak
Birsen kaldın
Birde eskimeyen güzel şarkılar
Bilmem anımsar mısın?
Sakız satan çocukları...
Ben üveysim,
Sevda kadar derin çöllerde
İçimde uzay kadar yalnızlık,
Gözlerimde zöhre yildizi parlıyor...
Yürüyorum yalınayak
Saçlarımda beyaz kum taneleri açıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!