6 Eylül 1975,
öğle vakti 12.20’de
toprak sarsıldı.
23 saniyede
2.385 hayat söndü,
binlerce ev yıkıldı,
sesler sustu.
Kandilli duyurdu:
6.6 büyüklüğünde bir fırtına.
Kökler kırıldı,
umutlar devrildi.
Ama o sessizliği
yeniden seslendirenler vardı:
yıkıntılar arasında
direnen nefesler,
umudu taşıyan bakışlar.
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 18:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
6 Eylül 1975 günü, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde öğle vaktiydi. İnsanlar tarlada, evde, sokakta günlük hayatlarının içindeydi. Saat 12.20’de yer aniden gürledi. 23 saniye süren bu sarsıntı, yüzyıllık evleri, kerpiç duvarları, taş yapıları bir anda yerle bir etti. 2.385 insan hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. Lice’nin dar sokaklarında toz bulutları yükseldi, ardından keskin bir sessizlik çöktü. Kandilli Rasathanesi depremin büyüklüğünü 6.6 olarak açıkladı. Ama Lice halkı için bu rakamdan öte, kopmuş hayatların, yetim kalmış çocukların, kaybolmuş köylerin ifadesiydi. Yine de enkazların arasından bir ses yükseliyordu: Çaresizlik kadar güçlü bir direnç, acı kadar inatçı bir umut. Komşular, akrabalar, yabancılar birbirine koşuyor; herkes, başkasının nefesini kurtarmak için kendi yarasını unutuyordu. O gün, Lice’nin gözleri yıkıldı ama bakışı kaldı: Küllerin arasından doğan bir umut bakışı…
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!