İhtilal yapacak kadar
birikmiş içimde
sana söyleyemediklerim.
Harfler heceleşmiş,
heceler kelimeleşmiş,
kelimeler cümleleşmiş.
Cümleler, greve giden
dostlar gibi kol kola girip
sayfalar dolusu mürekkep
dağıtmış saman renkli kağıtlara.
Kalemimden damlayan çığlıklar
duygularıma tercüman olmamış.
Ne de çok kitap birikmiş içimde.
Ne de çok deveran etmişim sende.
Bir dil yolu bulsa
içimdeki birikmişliklerim,
sözcük sözcük dökülecek
bedenimi parçalayarak.
Sükuttaki haykırışlarım
lime lime edecek dünyayı.
Belki de bir hiçlik yaratacak
yok olup kaybolacak,
buhar olup uçacak,
her yeri bir toz bulutu kaplayacak
ve kainat o büyük patlamadan
önceki haline geri dönecek.
Biz dahil herkes
ve her şey yok olacak.
Peki, benim
o hüzünlü günlerim ne olacak?
Ağladığım geceleri kim anacak?
Sana yazıp yollayamadığım
şiirleri, mektupları kim okuyacak?
Hayır, hayır, hayır!
Bu hiç adil değil, hayır!
Gündüzün karanlığı,
gecenin aydınlığı kadar
mutlu etmedi sisli gözlerimi.
Ben, sana,
leyli gecelerden geldim.
Leyli geceleri gün eleyip
günleri karanlığa hapsettim.
Seher yelinde kokun kokladım.
Kapından geçtim, sızım sızım sızladım.
Divane divane dolanırken
acılar göğsüme köklenmiş
leyli gecelerin sabahında.
Leyli gecelerin sabahında
bir berduşa dönüp çıkmışım.
Acılarla yaşarken hatırladım
kırık dökük dünlerde kalan hayalleri.
Uyurken ki halin
düşmedi zihnime
kırık dökük günlerde.
Sen uyurken
seni göremedim.
Sen uyurken
nefes alışını izleyemedim.
Sen uyurken
saçlarını okşayamadım.
Sen uyurken
ellerini tutamadım.
Sen uyurken
üzerini örtemedim.
Sen uyurken
yanında olamadım.
Aşk değil midir
gamsızların gamı,
dertsizlerin dermanı?
Aşk değil midir
aşksızların korkulu rüyası,
bahtsızların en nasipli anı?
Aşk değil midir
benim kaçamaklı düşlerim?
Mezara gömülü kalacak sevdam.
Aşkbaza döndüm, dilimde bir türkü.
Bacalarda tüten
dumana sakladım seni.
Tüte tüte küle döndü
yüreğimde korlaşan acı.
Bedenime
hükmetmeyecekse ruhum,
istediğimde gülüp,
istediğimde koşamayacaksam,
seni görmek istediğimde
yamacına sığınamayacaksam,
güneş doğmuş güneş batmış banane.
Mutluluklar ilga edilmiş, banane.
Sen güldükten sonra açıyor çiçekler.
Ben ağladıktan sonra yağıyor yağmur.
Sen uyandıktan sonra doğuyor güneş.
Ben uyuduktan sonra kararıyor gökyüzü.
Leyli geceler sebep oldu bize.
Leyli gecelerde bu hale geldik.
Leyli gecelerde düştün düşüme.
Leyli gecelerde düştüm düşüne.
Leyli gecelerde bin parçaya bölündüm.
Leyli gecelerde ay ışığına vuruldum.
Leyli gecelerde semaya kapıldım.
Leyli gecelerde öleceğim.
Leyli gecelerin en leylisi biziz.
Leyli gecelerin aşkına amadeyiz.
Leyli gecelerde, semadaki ay ışığı
sağanak sağanak düştü üzerime.
Biri kalbimde sevda, biri elimde kalem,
biri dilimde isyan, biri başımda efkar,
biri göğsümde sızı, biri dizimde derman,
biri düşümde cennet, biri kulağımda fısıltı,
biri gözümde yaş, biri kollarımda vuslat,
biri boynumda koku, biri alnımda katre,
biri yanağımda öpücük, biri sırtımda yük,
biri yanımda gölge, biri yüreğimde ateş,
biri penceremde buğu, biri bir uğultu,
biri dudağımda buse, biri yolumda taş,
biri içimde ukte, biri gönlümde yara,
biri omzumda kelebek, biri yanımda çiçek.
Savaş Barha
Kayıt Tarihi : 19.12.2018 20:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!