çok yalnızım leyla,
kendi bedenimi ortadan ikiye bölüp
o parçayı da başkasına kaptıracak kadar
sırtımda sevdiğim kadının mezar taşı
kendisi hayatta, mezardaki bana hiç olmayan o sevgisi
fazla zamanım kalmadı leyla,
bir gün gidersem eğer buralardan
görürsen gözlerimde çimenlikleri
her toprağın altında arama beni
gözlerinin altlarına bak, çok uzaklara gitme
oralarda bir yerlerdeyim, tanrıyla hasbihallerim
seni yaratmanın kaç asır olduğunu,
ve seni unutmanın zorluğunu tartışıyorum
onun, aklı başkasında leyla
binlerce aklım olsa da, hepsini ona teslim ederdim
bir aklım da çıkıp, yaptığım deliliği yüzüme vurmazdı
düşüncelerimde onun olmadığı bir yan bulunamazdı
oysalar, keşkelerle bir yere kadar
hiçbir yer dolduramadım onun zihninde
gelip geçici bir heves gibiyim, sevmediği kış mevsimiyim
oysa onu ısıtabilmek için, kendimi ateşe verecek kadar ebediyim
güneş gibi her sabah doğabilecekken,
iki tane ampulün ışıklarına üzülüyor o,
ve onu asla hak etmeyecek bir yıldıza kenetli
bütün güzelliğini, değmeyecek hüznüyle boğuyor
bu hikayede ben, hiçbir yerdeyim leyla
senin gibi, hiç var olmayan biriyim
yürekleri parçalanmış aşıkların, dile getiremedikleriyim
yalnızlıktan, kimsesizlikten kafayı yemiş bir şairim
iç, iç nereye kadar
biraz da hissedilmek lazım...
Kayıt Tarihi : 19.12.2024 00:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!