Yorgunum Leyla biliyor musun?
Tüm izleri silmiş, yeniden başlamış
Ve deli gibi eğlenirken ansızın çıkan bir eski şarkının heceleri gibi kalbime batıyor anılar.
Yavrusu yuvasından alınmış bir ana serçe,
Mendil satarak kazandığı üç kuruşu çaldırmış bir sokak çocuğu,
Çocuğuna ilaç almak için çaldığı cüzdan boş çıkmış bir baba,
Ruhundaki kısrakların kanatları kırılmış bir deli,
Bir zamanlar çoskuyla çağlayan kurumuş bir şelale,
Hiç kış görmemiş rengarek bahçesi talan olmuş bir bahçıvan,
Şartlı bisiklet sözü verilmiş ama hiç tutulmamış bir çocuk,
Cennetten kovulmuş Adem,
Yağmurla karışık yağıp eriyen kar gibiyim bu gece
Öyle kırgın, küskün, yorgun...
Ne zaman bir kartal misali havalansam göklere tüm heybetimle başım dik ve onurlu;
Birileri avlıyor kırıyor kanadımı Leyla!
Âh kimselere anlatamadığım, gönlümde inceden inceye sızlayan o yara...
Tam kabuk bağladı derken kim açıyor yeniden yaramı Leyla?
Kim getirip ansızın koyuveriyor yüreğime elleriyle o taşınmaz kederi?
Kilitleyip saklamamış mıydık anahtarlarını kalbimin?
Kim hırsız gibi sinsice sızıyor içeri gün uykuya dalmışken?
Beni uyutmayan bu kabusları kim sokuyor gecelerime?
Âh Leyla...
Çok yorgunum; biliyor musun?
Kayıt Tarihi : 28.2.2020 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!