Gül dalında bülbülümsün
Ötüşünle çöz beni yâr
İki cihan ödülümsün
Al sinene tez beni yâr.
“His kendini aşınca us kapıya dayanır
Ertelenmiş tüm sözler son noktada uyanır”
Bir sana bedbahtlığım bir sana bu can revân
Sağım sabır, solum sızı(m)
Sıktığım yumruklarımın
Tek yandaşı dişlerim
Duyulsun diye değil
Yol olsun diye sözcüklere
Zifiri bahtımda adın son aydı
Varlığın yıldızdı ruhuma kaydı
Sabır yokluğunda gerilen yaydı
Umutlar murada ermedi; gülüm!
Kaç tufan uyandı sukût aklımda
Gidişinle yetim kaldı hayallerim,
Oysa umut ekmiştim küçük avuçlarımla,
Büyük hayallerimin vuslat tarlalarına,
Büyüdükçe bedenim, ak güller açacaktı
Yüreğimin çayırlarında…
Anne;
Uyan!
Aç tozlu sandıkları
Dağılsın içime sinen
Bu naftalin kokusu
Çocuk gülüşlerimi al
Biz,
Yanağına al düşmüş bir elmanın
Dudak değmemiş teninde
İz arar gibiydik...
Kayıp bir ülkenin
Şimdi son vedalara sarılacak kollarım
Yetim günaydınlarım alın yazım hoşçakal.
Vuslatsız bir sılaya bağlanacak yollarım
Cam kenarı düşlerim, dalgın gözüm hoşçakal.
Yine seyreyle gönül yine gamı benden bil,
Sana merhem olurmu gülistana dönse dil.
Gecenin son şarkısı tan yerinde söylenir,
Sabahın ıslak teni hasretinle bilenir.
Yaşamdır şeceresi hükmün yoktur ismine,
Manasında boğulan, ezilen, çöken sensin.
Pusluda olsa aynan dengin çoktur cismine,
Bugünün yazgısını maziye eken sensin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!