yetim bir sonbahar bıraktın,eylülsüz
sen bütün zamanların en eski Leyla’sı,milat gibi.
ortaçağ heykellerinde mermer bir tebessüm,mesela;
bir hüzün gibi durmakta yüzün ömürler tüketen.
hani adımız hüzündü kırkahvelerinde biriken güz?
sen bütün zamanların en eski Leyla’sı,milat gibi.
hangi yolculukların yorgunluğuydu ellerimizdeki Çerkeş,
ebemgümeçleri,uzayan Köyüstü,sen zamanların en eski Leyla'sı,
istasyon kampanasında yaralı bir güvercin çığlığı,mesela;
bir bulut gibi durur ellerin baharlar kuşatan
hani adımız eylüldü,nerde avuçlarımızdaki sonbahar?
sen bütün zamanların en eski Leyla'sı,ölüm gibi.
yüzün,yüzün ve gözlerimde eskiyen yüzün; gül kurusu
gülümse gözlerimden ey yalancım! sen zamanların en eski Leyla’sı,
ikindilere sığmayan gün sarhoşluğunda intihar solosu,mesela
bulutların nutku gibi adın,vuslatı kanatan.
hani adımız güldü,Çerkeş sokaklarında Gülbahar’ın türküsü,
sen bütün zamanların en eski Leyla’sı; hüzün gibi.
Kayıt Tarihi : 4.7.2004 20:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhittin Ulupınar](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/07/04/leyla-siz-gunler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!