Yaşıyorum varla yok arası,
hayatım Kömür Karası,
demezler mi Bir de alın yazısı
Canım çıktı duyan olmadı.
sundular yoktan İki seçenek,
Günlerim geçiyor sensiz, büyüyorum.
Sensiz savaşıyorum, ağlamaya utanıyorum.
Bile isteye ateşlere atıyorum kendimi.
Gülüyor bana geceler,yıldızlar, mavi ay.
Nasil bir sancı bu içten içe yakan
Yalnızlık kol geziyor etrafında,
saf hayallerim bana düşmancasına.
Bıraksa gülümseme olacak dudaklarımda,
düşman bir kere girdi hayatıma.
Gel gelelim gece olmus, ay tüm ihtişamı ile doğmuş.
yıldizlar her zamanki yerinde saf tutmuş.
poyrazdan ıIimlı bir esinti yükselmiş, meltemsi
kıvamda.
çiğ düşmÜş günün kirli yüzüne, kurak toprağa.
baykuş uğursuzluğunu göstermekte elektirik telinde,
kalbime onca dert onca insan kahrı sığdırdım
toprağın bile kaldıramayacağı yükü,
hammal gibi sırtladım omuzlarıma.
gel gelelim,
beni dünyasına sığdıran olmadı.
Ben bir Kaldırım Çiçeği,
üstüne basılan,görmezden gelinen Unutulan. kimsenin bakmaya koklamaya tenezzül etmediği, en sert taşların kayaların arasından sıyrılıp
dik durmayı Başaran savaşan bir Kaldırım Çiçeği.
çöl sıcaklığına kışın ayazına rağmen, hep Baharda hep çiçektedir.
yetimliği de bilir, üvey evlatlığı da.
Ardı ardına dizili vagonlar,İçinde sevda yükü taşırlar.
Her istasyonda vardır bir yar,
Sol yanında ki gurbeti, Kalem ile yazamadığım,
Kelimelerle anlatamadığım.
Sana olan bu özlemi,Türkü ile yaşayıp şiir ile dayandım.
Günlerim senin yokluğunla geçiyor.
Şimdi dudaklarında saçmalamak vardı,
düşmemek için kollarında güçlenmek,
yolları şaşırıp hep sana sana gelmek
seni çok seviyorum demek vardı.
türkü okumak vardı şimdi Yanık Yanık her dilden ince telden ,
Ahmet Arif'ten Nazım ve Sebahattin Ali'den
son bahara kalırmış bazı hüzünler, duygular.
ağlayınca yağmura karışır gözyaşı, akar gidermiş.
yere düşünce umut ettiğimiz hevesler yaprak dökümü misali, farkedilmezmiş.
gizli saklı yaşanırmış coğrafyamda aşklar,ağırlığı ile tükenirmiş ömür. Dilsiz sağır olurmurmuş.
hiçte merak edilecek bir şey değilmiş. Aşk denilen illet.
kursakta hevesler, gönülde kapanmayan yaralar.. kapalı kapılar, örülü duvarlar ,filan falan.
bir telaş bir koşturmaca , yetişe biliyormuyuz.
kavuşmalar hangi zamanın celladina takıldı.
hangi dar ağacında asılı kaldı sevdalar.
yıldız kayarken ettiğimiz dileği söylemenin uğursuzluğunu çekiyoruz galiba.
yoksa niyetim belliydi, kadere bırakmayacaktım,
alın yazısının Üstüne atmayacaktım tüm suçu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!