Leyla & Mecnun Şiiri - Hüseyin Kırkgeçit

Ben adi sani olmayan asik,bilinmeyen
Dizelerde askin sirri ile dolu bir köle
Serin yamaclarda bir gül idim
Baglar,bahceler harab iken
Kagit diye pazarlarda sattilar

Kanim,canim,bedenim,ruhum
Askin sirri ve elemi ile dolu idi
Bagdat carsisinda iki koca beni
Takas ettiler,beni okumadan bilmeden
Kendimi askin sirri ve kulu bildim

Siir misralarinda aski tanidim
Sonra satir aralarinda aciya alistim
Adim her dörtlükte siir oldu
Bense siirin ask mektebinde
Leyla´yi calistim Mecnun`nu okuyarak

Bir gül idim tomar oldum kagit dediler
Yazildim,yazdilar adima kitap dediler
Dile geldim söyledim ask dediler
Okudular okuttular alim dediler
Bilmediler beni; ben Mecnun

O muhtesem ask,kölesi ve sultanim Leylaa
Geceleyin Leylanin adim adim gelisi
Bagdat`in dizi dizi kubbelerinde bekletilisim
Sonra da beni öpüp,alnina götürülüsüm
Beni Padisaha okunmak üzere bir hazirlik idi

Leyla`nin ellerinden,üstadin elinden
Yaban ellere,yaban ellerden hediyelik kitab oldum
Beni derleyip toplayip kalbime batan ignelerle diktiler
Sonra emir baki bir sekilde ölümüne
Gözü pek emir kulu bir askere teslim edildim

Hediyeler dolu sandiga konulmadan önce
Bagdat`ta son günes günümdü ve son defa
Bagdat`in günesini görüyordum,sandiga konulurken
Ve leyla´mdanbir okka daha uzaklasiyordum
Leylamin hasreti ile yanip tutusurken

Gün olup baska diyarlarin yolculugu basladi
Hediyeler dolu sandiga günes girmiyordu
Hayalimde,kalbimde,canimda Leyla`dan uzaklasmanin
Izdirabi,elemi,acisi,hasreti,özlemi ve aski vardi
Günes gününde gidilen yollarda hep göz yasim kaldi

Yolculuk hep gündüz idi gece ise korku idi
Kurtlar gecenin dostu,eskiyalar gecenin adi idi
Bulutlar geceye parlayan ayi saklamaya basladiginda
Atlari bir ürperti sardi,kendinden pek emin asker
Daglarda atsiz kalmanin ne demek oldugunu biliyordu

Nöbet arkadasini kaldiracakti ki ah diye inledi
Gecenin hayal perdesi karbeyaz ölüm oldu
Ölen askerdi ama gözünde geride kalan
Iki yasinda ki oglu ve cani gibi sevdigi hanimi vardi
Artik bembeyaz kar rengini kirmiziya veriyordu

Kendime geldigimde üsümekli olan icim,artik sicakti
Ne oldugunu hatirlamiyordum,hissettigim tek sey
Hayatta olmam ve sayfalarim hala bir bütündü
Cok sonra anladim asker cantasinin icinde oldugumu
Ama bir tek asker oldugunu anlamam gec olmadi

Belli ki digerleri ölmüs,ben ve bu yigit kalmistik
Icimde Leyla`nin aski,koynumda efendimin mektubu
Öykümün arasinda askin sirri ve elemin sahifeleri
Ile istanbul`a kanun koyucunun yanina gidiyoruz
Benim icimse hala buruk,duyulmayan; dilimden Leylaaaa

Canla beden,akla karanin secildigi,bu yolculukta
Bir adim daha uzaklasiyordum leyla`mdan
Beni tasiyan askere bir yüktüm
Bilse idi bende neler sakli atini ve kaderinin
Yönünü degistirir,baska diyarlara at sürerdi; bilmedi

Ve denizi ilk gördügüm gün idi kayiga bindigim gün
Iste istanbul`da idim ve emin ellerde idim
Gün olup hazir edildim; bir telasti sarayda hazirlanisim
Heyacan dolu kalp atislarini duyar oldum
Belli belirsiz kacamak gözler gördüm,okunmadan önce

Sonra her hayrin basi tek olan Allahutealanin adiyla
Beni acip aski,sirri,elemi,okumaya basladi
Okuyan kanun koyucu islamin bayragi idi
O okudukca beni,kalbinden birseyler kopuyor
Gözleri doluyor kendinden geciyordu

Ben serin yamaclarda bir gül idim
Baglar,bahceler,harab iken
Beni kagit diye pazarlarda sattilar
Simdi iki elin kölesi oldum
Bir kalbin aska hasreti oldum

Ben cilgin,leyla icin cölleredüsen ask
“Kaderim ay perisi güzel yüzlü güzelleri
Aglatmak olmamali“diye icimden gecirdim
Okunurken pecesinin araligindan gördügüm güzeli
Sandim ki leyla,megerse leyla`min cölde askla bulusmasi idi

Ben insan oglunun soyundan askin kaderi
Hazinle yazilmis,Sehzade Mecnun Aski
Efendim Fuzili`nin satir aralarindaki kölesi
Onun siirlerinde ve kitabinda yasiyorum
Ve sen,nerdesin Leylaaaaaaaaaaaaa

„Padisah gibi bir köle; muhtesem bir dilenciyim“
Efendim bu dizesini kendisi icin yazmisti
Ama bu dizeyi ben yasiyordum her sahifede
Kendimi efendinin elinde bulmus,kalbinde
Yasamis,ruhunda aski tatmistim,bu dizelerde

Geceler Leyla`nin saci olmustu da üstümü örtülmüstü
Kirk yil sonra kendimi askin kucaginda buldum
Askin göz yaslarini hissettim kalbimin üstünde
Geceler yagmur ve rüzgardi ceviz agacinin kavugunda
Güzelin kalbinde ve benim leylama olan hasret gecelerim de

Leyla`mdan sonra iki kadin tanidim ask sarabi icen
Birini hatirladigimda göz yaslarim yanaklarimda nakis olur
Digerini hatirladigimda yanaklarimdaki göz yasim gül olur
Biri kudret sahibi,güc sahibi,ama ihtirasli bir ask elcisi
Digeri ask dilencisi,hasret dolu bir gönül bekcisi

Ödünc gecelerimde ihtirasli asklarin hikayelerini dinledim
Anladim ask benim kalbimdeydi ve leylam bir cöl kizi idi
Saray ise gül sunup dikeni ile elini kanatan bir ihtirasti
Dilsiz cellatlar bir gecede kanun koyuncunun kolunu kestiler
O gece ben bilirim; ihtirasli kalbin sabaha kadar gülüsünü

Sarayda siirler; güzellerin selvi boynuna,gül yanaklarina yazildi
Istanbulun göz yasi ve benim göz yasim ödünc gecelerde döküldü
Eger efendim Fuzuli olmasa idi,efendim diyecektim Baki`ye
Onlarin sözleri günes gibi,ay gibi,isik gibi,nur gibiydi bende
Ben bittim her dörtlükte,onlar yasattilar beni rana ve parlak sözlerde

Efendimin gün isiginda alnindan akan terler,askin kalbinden silinince
Baki`nin askla dolu,nurla dolu rakkase geceler basladi istanbul`da
Ilk defa ceviz kavugunda saklandim bir güzelin koynunda
O gün firar günümdü ve kanun koyucunun gittigi gündü
Ben Leyla`ya olan hasretimi unutmustum; cileli günler baslayinca

Ve bu bir firardi askin kaderine,bir ahu leyla`m gibi
Benim kaderime sahifelerimdeki efendimin beyitlerine
Betbaht eller,kem gözler,tas kalpler sekil veriyordu
Ben bu firarda leyla`ma kavusmanin ümidini tasiyor
Ahu ise ölümün kirli ellerini ensesinde hissediyordu

Bu ask firardi ve daha neler gizliydi yarabbiii
Ahu mu yoksa ay perisi mi bilemedim onu ve askini
Sevemeden onu,mavi denizle tac giydirip bulutlara yad ettiler
Askim Leyla`da idi incim`de mavi denizin koynunda
Ben mecnun; Leyla`si icin dile gelen efendim fuzuli`nin beyitleri

Hasretimin ahi tutussun da gökleri yaksin istiyordum
Sevdim sevildim ama hep birakildim baska ellere
Her gecen gün bir mum gibi eridim kendi dibime
Icim yaniyor göz yaslarim söndürmüyor ayrilik atesimi
Bin iskence ceksem hasret kalmasam Leyla`ma

Yillar beni yipratiyordu haince ellerde ve köle idim
Kac gün,kac gece idi bilmiyorum,var miydim,yok muydum
Firarli yolculugumun artik cile dolu yok olmaya baslamisti
Geride biraktigim Dicle kenarinda bir Leyla,bir Leyla,Leyla`m idi
Daglara sirtini vermis gelincikler yoktu artik üstümde

Keske dedim; dini,dili farkli bir memlekette
Yeni memleketim ve sahibim bir renk ti
Askim burda keske oldu,keskem dilimde leyla oldu
Efendimin dizeleri bagrimda bir askin yarasi idi
Gurbetin yasami ise keske idi v eben burda keske idim

Ölse idim de dönmese idim,ask bahcesi istanbul`a
Kaderim ile hatiralarim,hayallerim kin kusacak
Gittigim memleket istanbul`du ve sevdigim yoktu
Icim buruk,gönlüm kirik,hayelim yoktu bu denizde
Beni atsinlar istiyordum Akdenizin mavisine

Gercek sirdi,Istanbul`da sir ise bir askin ölümü idi
Askim ne baska gönül ister,ne de güzel ister
Ben; ben iken Leyla`nin dudaklarinda,baska leyla istemem
Istanbul asiklarin diyari,sairlerin sarhos oldugu bahce idi
Ben kac binkez yandigim bu bahceden Leyla`mi isterim

Bir gönülde iki ask idim,Istanbul`da misafir idim
Sultanlarin sultani,gönül eri islam bayragi sahim,padisahim
Hüsran eyle di beni anilarimdan,hatiralarimdan
Ve beni; alasin,okuyasin,dua edesin,diye ask bekcisine verdi
Onca ayriliktan sonra yikildim,ask bahcesinin sarayinda

Ask bahcesinde gün batiyorken dolunayi gördüm
Zannettim ki Leyla`mi gördüm onu öyle özledim ki
Günesle ayin ask bahcesindeki bulusmasini görmüstüm de
Özlemim bir kis sabahi karlari eritircesine figanlar savurdu
Icim titredi sahifelerim yirtilircasina kendinden gecerek,Leylaaa

Ve sen cöl kizi Leyla,seni benden alanlarla
Savasmaya hazirim ölümüm senin yolunda olsun
Sanki bu sehir senin icin bu kadar güzel
Sen benim gönlümün sultani,bu sehrin taci
Ask bahcesine yakisan tek güzel sen olursun

Bir pismanlik var Istanbul`da ve sultan kalplerde
Bir söyleyen,bir bas verir oldu; bu ask bahcesinde
Ask artik öldü,zevk masalarinin iki kadehlik sarabi
Ben acilar icinde Leyla`sina özlem duyan,hasret ceken
Kays; sen nerdesin? Kara kasli,kara gözlü cöl güzeli

Bu ask bahcesinden almadim bir hayir dua,ask`a dair
Ne yigit baslar vurdular dogan güneslerin sabahinda
Ne sairler,ne güzeller,verdiler ask bahcesinin gölüne
Korktum bu ask bahcesinden,isdemedim gayri bela
Tek derdim Leyla,tek hasretim Leyla oldu hazin dilimde

Bu askta unutmuslugumu unuttum,kendimi unuttum
Kendimi akybettim yillar yili da,bulamadim kendimi
Efendim fuzuli`de buldugum gibi kendimi bulamadim
Ask bahcesinin üstadlarinin dilinde ve kalbinde
Ben kayboldum bu zamanla,Leylam sen nerdesin

Bir rüya gördüm dün gece,Leyla`mi ilk gördügüm yerdi
Ömrümün en b ahtiyar günleri idi o günler ve geceler
Gördüm; Leyla`min evini gördüm,odasinin penceresine
Baktim söyle bir utangac bakisla da hala ilk günkü
Leyla`mdi; yillar onu eskitememisti cöl günlerinde

Bu sabah ve her sabah anladim ki artik Leyla`m
Hep dogdugu yerdeydi ve beni bekliyordu
Bense onu hep devlet devlet dolasarak
Onu ulasma gayreti icinde günler gecirdim
Simdi Tunada boguluyorum; hasretimle,özlemimle

Kimi tanidimsa dost bildim kendi dünyamda
Ask tim,asik oldum Leyla`ya serin yamaclarda
Kac gece,kac günes günüydü ki ben yoktum
Onun nazik ellerinde,dudaklarinda ve sacinda
Artik son damlaydi bendeki hasret suyunun

Günler dillerde satiliyor; aliniyor,veriliyordu
Dünya artik güzellikllerinden yoksun bir cöl
Ask bahcesinin gülleri,hazan mevsimini yasiyor
Ben Leyla`mdan ayri kac hazan mevsimi yasiyorum
Hatirlamiyorum,buldum derken kaybettim kendimi

En bahtiyar günüm hangi günümdü hatirlamiyorum
Belki Leyla`min beni koparip sepetine koydugu gün
Belki de bir gece dudaklarimdan öptügü gün
Hic bilemedim hangi gündü,ask bahcesinde tanidigim
Güzel Leyla mi yoksa Leylanin serabi mi hatirlamiyorum

Leyla`ma olan özlemin elleri,kalbime dokunuyor
Bir tarihin,bir askin acisi,bir kölenin göz yasi
Ask bahcesini yesertmeye yetmiyordu.Günes günlerinde
Sesler duyar oldum,ask bahcesinde ölüm hissi veren
Nice baslar vuruldu günes dogarken senin ugrunda

Askin kabusunu görür oldum,ask bahcesinin semtlerinde
Ask bir ölüm elcisi idi,kim dokunursa boynu vuruluyor
Kim saklarsa da sürgün ediliyor; ask.iki elin birbirine
Degdigi an; ücüncü elin sehvet sevdasi baslar bitmeksizin
Leylam sen nerdesin,ben ölüm oyunu oynuyorum sana gelirken

Dün gece rüyamda ask bahcesi yandi bir sarhosun elinden
Sandim ki gök yanacak bir daha göremiyecektim yildizlari
Ask bahcesi bütün tarihi ile yaniyordu gözlerimde,kalbimde
Acidim ask bahcesine; bir daha gelir miydi kanun koyucu
Ben Kays; aski icin cöle düsen,ask icin yanan; Leyla`sinin Mecnu`nu

Zamanin koynunda kac yüzyildir varim hatirlamiyorum
Bir Leylami,birde efendimi özledim kirli ellerde ve kalplerde
Ask bahcesinin gülleri solmus,siirin anlami kalmamis
Ölenin bir degeri,yasayanin da hic degeri yok tu köse yazilarinda
Hasret ölüm bekcisi ise; ben Leylama kavusmak icin ölümüne hasret

Bir tarihi iki satirda yazanlar,ask bahcesinin uzun gecelerini
Kisaltmislar da bir gecede,ask ilan eder olmuslar caresizce
Ask görülmese de duygular bir harmandir,bitse de olur
Tarih beni ayiplar oldu dilde,ben utanir oldum efendimden
Sen nerdesin Leylaaaa,ben ölür oldum bu hasret de

Bir tarihi iki satirda yazanlar,ask bahcesinin uzun gecelerini
Kisaltmislar da bir gecede,ask ilan eder olmuslar caresizce
Ask görülmese de duygular bir harmandir,bitse de olur
Tarih beni ayiplar oldu dilde,ben utanir oldum efendimden
Sen nerdesin Leylaaaa,ben ölür oldum bu hasretten

Sesim davud i ses olsa,duyursam sesimi Leylama; gitsem yanina
Onca yüzyildan sonar,yikildim bir sairin elinde pervasizca
Anladim heresy gidici,hatira kalici,hem baki imis gönüllerde
Ben bir tek seni sevdim Leyla,bir tek sana asik oldum
Cölün adi kum olsa,adini yazsam cöle rüzgar misali; yildiz yildiz

Ben gördüm,bildim,yasadim,hissetim ama aski sectim
Bu gece askin gecesi,dügün gecesi,bu gece bizim gecemiz
Efendim bir fani idi,beni sana yazdi Leylaaaaaaaaaaaaaaaaaamm
Ayrilik bir fani duyguymus,seni sevdikce anladim
Kapandim bu gece cöllerin sessizligine,biraktim kendimi

Dün seni tam burda görmüstüm,bu kapi simdi niye sensiz
Gül bahcemizde solmus,akan suyumuz,yeseren agaclarimiz
Kurumus da kimsecikler kalmamis ask diyarimizda,evimizde
Bilmedim; seni niye yanliz biraktilar,kimse söylemedi nerdesin?
Asirlardir rüzgarlar üzerine toprak yigmis sanki bir mezar gibi

Yüzyillarin sirri ve aski bende,ben ise askin kölesi
Efendim Fuzuli`den sonra,kimse yazmadi aski
Ben asirlarin koynunda yitip giden askin kölesi
Bitmek bilmeyen elemin bir efendisi ve cigligi
Ben Kays; efendim fuzuli`nin dizelerinde sakli ask

Leylama bir kere daha dokunsam,bin kere ölürdüm
Ben onu ezelden sevmistim,hala da benim askim o
Tarih koynunda saklayamadi bizi,kem gözlerden
Rüzgar savurdu da beni bir daha görmedim leylami
Ben Kays; Leylama olan hasretin ayrilik yüzünün ölüm yani

Ask bahcesinin kokulari,babilin güzelleri,tunanin selvi boylari
Asirlardir sakladilar beni yüreklerinde ve rüyalarinda
Efendim Fuzuli bilemedi; beni ask diye yazdi,adim elem oldu
Dert oldu,keder oldu,mecnun oldu,deli oldu,ama ben aski sectim
Leylasi icin cöllere düsen efendimin,satir aralarindaki ask kölesi

Ben adi sani olmayanasik,bilinmeyen
Dizelerde; askin sirri ile dolu bir köle
Serin yamaclarda bir gül idim,leylami bilmeden
Dogdum,büyüdüm,Leylayi gördüm,sevdim
Beni kimse bilmese de ben mecnun; Leylanin aski.