Vîrâne gönüllerde ihanetten onca iz
Yenik düşmüş zamana kalplerde efsunlu giz
Söz geçmiyor kemana, inliyor...sessiiiz sessiz...
Mızrap teli incitmiş, ağlatmış es’te bugün
Heceler alev alev en son nefeste bugün.
Çekip gitmiş yıldızlar; ay bulutun kölesi
Savrulmuyor "aşk" denen hırçın atın yelesi
Beyhûde yolcu bekler aşıklar iskelesi...
"Göz yaşlı gönül buruk"; gülüşler pusta bugün
Hüzün davetsiz konuk; düşler mapusta bugün.
Kalmamış muhatabı "sevin!" denen hitabın
Yırtılmış sayfaları aşka dair kitabın
Sonu hüsrân oluyor koşulan her etabın
Gam-keder inletmekte pek mâhir, usta bugün
Teselli karar kılmış, sükûtta, susta bugün.
Kalp ağrısı...Amansız; düne kıyasla kat kat
Keşkeler...Yığın ile... Anlamsız onca "fakat"
Eksik olan şey belli; aşka vefâ, sadâkat...
Umutlar fîrâr etmiş hıçkıran seste bugün
Güfteler kordan ateş, hüzzam tek beste bugün.
İçi boşsa sinenin solundaki bölgenin
Zerre kadar hükmü yok aşka dâir belgenin
Eli kanlı mâzinin ardındaki gölgenin...
Sevgi anlam yitirmiş ucûbe us’ta bugün
Mecnun’lar mevtâ olmuş, Leylâ’lar yasta bugün.
Kayıt Tarihi : 3.3.2016 19:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!