2
Ve gökyüzünü
unuttu diye maviliğini dumanlar arasında
ve bulutları, o paçavralar içindeki sığıntıları
tutuşturacağım en son aşkımla,
Devamını Oku
Ve gökyüzünü
unuttu diye maviliğini dumanlar arasında
ve bulutları, o paçavralar içindeki sığıntıları
tutuşturacağım en son aşkımla,
EVLAT
Kimi seversen bir gün ayrılırsın…
Anneni seversin, bir gün ansızın gider.
Babanı seversin, çaresiz o da seni terk eder.
Anne- baban istemeden ayrılır senden ama,
Canından öte bildiğin evlatların,
Arkasına bile bakmadan çekip gider.
Hayat, garip ne yapacaksın!
Kader deyip bağrına taş basarsın.
Evlat candan öte kıyamazsın.
O zarar görmesin, kimseler incitmesin,
Saçının teline zarar gelmesin istersin.
Ama sen canım dersin,
O canın çıksın anlar.
Yapma dersin, inadına yapar.
Bir dinamit alır,
Hayatının orta yerine koyar patlatır.
O’nun canı yanar,
Sen öldüm sanırsın.
Her gün bin defa ölürsün,
Ama böyle de yaşarsın.
Evlat… acıtsa bile tatlı varlık,
Sen onun peşinde yaşamayı unutursun.
O bir gün arkasına bile bakmadan,
Alıp başını, çekip gider…
LEYLA GÜLEÇÖZ
GİDELİM
Haydi be yüreğim, kalk birlikte yüce RABBE gidelim.
O’ndan gayrı gidilecek kapı yok, bunu böyle bilelim.
LEYLA GÜLEÇÖZ
BİR GÜN
Bir gün, sessiz sedasız çekip gidersin bu hayattan.
Ne mutfaktaki kareli örtülerin deseni kalır gözlerinde,
Ne de sabahları namaza kalktığında işittiğin,
Kuş sesleri kulağında.
LEYLA GÜLEÇÖZ
UMUTLARIMIZ VARDI
Umutlarımız vardı, güzel bir dünyanın hayalini kurardık.
Meğer kendimiz gibi değilmiş yılan soyları.
Yüzlerinde bin bir çeşit maskeleriyle,
Koyun zannetmişiz biz hain kurtları.
Can bildiğimiz en yakınlarımız,
Öylesine derin oymuşlar gözünüzü.
Sırtımızı yırtan hançerleri,
Bizi sıvazlayan eller sanmışız.
Kıyamet mi yakın, yoksa benim gitme vaktim mi?
Kim, bu gözümde ki perdeleri kaldıran?
Ya ben uzaylıyım, buralar yabancı.
Ya da etraf görünmez olmuş alçaklardan.
LEYLA GÜLEÇÖZ
DAĞLAR
Dağlar, Allah’ın yüceliğini hatırlatıyor.
Öyle dimdik, ihtişamlı duruşlarıyla
Sarsılmaz ve baş eğmez bir halleri var.
Sanki, el açıp durmuşlar duaya
LEYLA GÜLEÇÖZ