Yüreğimden akan kan,
Oldu sana revan,
Ey gönlümü çalan,
Güzeller şahı, sevgili canan.
Senden evvel ben bir divane idim,
Seninle yola geldim, dile geldim,
Dilsiz idim; bülbül oldum,
Yolumu, gülümü buldum.
Havada süzülen kar tanesiyim,
Yağmurda düşen damlayım,
Çayda akan katreyim.
Ben gönlümün sesiyim,
Ne olur duy beni, tut beni ki
Sana vasıl; seninle hemhâl olayım.
Hazanımı bahara çevirdin,
Yirmi yıllık koca çınarı devirdin,
Sen açmamış bir gonca idin,
Benimle beraber vaslına erdin
Veysel der: Çiğdem her çiçekten aladır,
Yiğit başına beladır,
Hem doğrudur hem güzeldir,
Çiğdem O ki her şeye bedeldir.
Sen Kars’tasın ben Ankara’da;
Sen arştasın ben karada,
Sıra sıra dağlar, yedi fersah arada,
Süzülür karlar, yağmurlar yağar da
Akar gözyaşım durmaz da,
Ya Rabbi koyma bizi hasrette, darda.
Sen bir gülsün; güzeller şahısın,
Eşin yok gülizarda, fevkindedir aşkın tüm eşhasın,
Şu mecnuna yüzün gülsün, sebebi ahısın,
Leyla’dan daha güzel, Şirin’den daha tatlısın
Kayıt Tarihi : 8.12.2006 22:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nârına düşen Mecnun, Ferhat’la Kerem yaslı
Güzellikler üstündür, aşklar temiz burada
Fark aranmaz eşittir, terazide darada.
Kendimce bir dörtlük karalayarak, efsâne aşklardan günümüz aşklarına köprü kurmaya çalıştım.
Efsâne aşkların kahramanları, büyük sevdaların simgesidirler diye düşünüyorum……..bütün bunları düşünmeme neden olan güzel şiirinizi ve sizi yürekten kutluyorum…………..Saniye Sarsılmaz
TÜM YORUMLAR (1)