Örs isen, sabit dur. Çekiç isen vaktinde vur.
umuttu adı aşkın habersizce girdabında boğulmanın
git-gel lere uğranmış akıp gidendi zaman içinden çıkılmadan
kimsesiz kalmışlık değildi içte hafiften sancısı duyulan
kaybolmuşluğunda savrulan ruhun zehriydi duman duman
uçan kanatsız kuşuydu gönlün dermansızlığına aldırmadan
kim acıdı da bıraktı çimlensin iki lokma kapısı önüne
ya da sokak taşına bırakılan kahırlardı içinden seçilmişliğinde
Seni ele sevirem ki...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Devamını Oku
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir