Seni ilk gördüğüm an
Seninle ilk buluştuğum an
Bir acı saplandı kalbime
Tarifi imkansız bir acı
Bir an düşündüm ALLAH’ım nedir bu acı diye
Herhalde aşk denilen illetin
Toz pembe şu dünya,
Ne güzel kuşları ağaçları,
Ne çok severmişim insanları,
Tüm canlıları.
Olur olmaz gülüyorum,
Ne senden bir haber var,
Ne de gönderdiğin mektuptan...
Hadi mektup postaya takıldı,
Peki gülüm sesin nerde...?
Yoksa sen öldün mü...?
Uzaklardan bir ses geldi kulağıma,
Bir melodi,
Seni söylüyor.
Dağların kokusu sinmiş ezgisine,
Sevgi tohumları saçıyor etrafına,
Özledim
Soğuk gecelerde görev dönüşü
Sıcak kollarında bulduğum huzuru
Ve ne kadar kötü geçse de günün
Sorduğumda gülümsemeni
Şimdi yine
Bu sana yazdığım son mektubum,
Sana son 'Seni seviyorum'
Ve 'Seni Seveceğim' diyişim..
Hiçliğin ötesine gitmeden önce,
O kapıdan adımımı atmadan önce,
Seni Seviyorum Birtanem
S ensizliğin içinde doğmuşum,
E skiden hiç ağlamazmışım ben...
şiirimle bir buse yollasam hissedermisin
o loş ışıktaki bakışımla
en değerli varlığıma sana
yaz güneşi gibi yakıcı bir buse
şiirimle sana ulaşabilsem
Belki bir anlık sevdaydı der geçersin
Sadece bir an sardı her yanını ateş
Sonra kayboldu, bir daha alevlenmeksizin
Sadece o an yaşadım mutluluğu, sen bende
Ben sende
Belki bir daha aklına getirmeksizin
'Bir çiçekle bahar geçmez' dediler;
Çoğu âşık, onu bile bulmadı.
Muhabbet olmadan aşk beklediler;
Sevgisiz gönüller, lezzet almadı.
*
Hasreti olmayan bir vuslat... Niye?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!