Sokaklar nasılda bozkırımsı farkettin mi?
Akıl tutulması yaşamıştık seninle hani,
Ayrancı yokuşunda.
gördün mü hiçlemişler canım ankarayı
şeker,patates,erişte ve bir de ucuz kömürle!
sızlanıp durma konuş benimle
Burada sabahlar başkadır
beyaz gelinlik giymiş martılar arşınlar gökyüzünü.
Gagalarında kömür isinin kara mühürü..
Soluğu ya balıkçı pazarında ya da trolcülerin ensesinde alırlar..
Sabahlar İstanbulda
hep başka türlü olur
Tanyeri ağırıyor ufukta,sakın şaşırma ve unutma ağlayacaksın ağarırken tanyeri
belki de birdenbire sevineceksin batarken güneş.
buza keserken yine sabahlar,üşüyüp büzüşeceksin,rüyalardan çıkacaksın, çıkacaksın belki de işkenceden
onurun bilinciyle kök salacak umutların dünya,evren hababam dönecek,
sen yeni bir güne başlıyorken ücretli emeğin dünyasında bulacaksın kendini
patronun hazmedemediği şeylere anlam vermeye çalışacaksın
Hadi,çek bir nefes,kokla
Keder hep olur
Izdırap zaten geçici...
Kumdan kaleleri yıkarak
çoğalıyor ümit..
Bir can şenliği başlıyor gökkubemizde.
Anılarınla gelme bana
Yarınları koy heybene,
mataranda abı hayat olsun.
Biraz da türkü fısılda
İçten bir musikiyle
dibini görsün rakımız.
Aklımda ismin aydınlık sabaha yazılı.
Ben senin saatlerine bakarım durmadan
seni düşünürüm,düşüncem pürtelaş...
Koşar adımsın kalbimin aort ritminde,
arpa buğday çerç olmuş dar vakitlerde,
günler düşekalka,
Döve döve vurdu içimdeki dalgalar Kadıköy'e
Sokaklar fısıldadı kaldırım taşlarının arasından :
Meğer ne görkemli şeymiş yalnızlık limanı...
Mahsa'nın gözyaşları sürmesine karışarak
aktı
Behrengi'nin türküsünü fısıldadığı Urmiye suyuna..
Sonra küçük kara balık oldu göçtü
masallar diyarına..
Şeriatın şimşekleri çaktı,ar damarı çatladı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!